temrin ne demek? ﺗﻤﺮﻳﻦ


(ﺗﻤﺮﻳﻦi. (Arapça merāne“eli alışmak”tan temrіn) Tekrar ettirerek alıştırma, egzersiz: 

cümle içerisinde örnek kullanım:

Bunun tekerrür ve temrîniyle meleke hâline gelir… (Kâtip Çelebi). 

Onlara ayrıca küçük etütler, tipler ve prototipler çalıştırmak sûretiyle temrinler yaptırmak çok faydalı olabilir (Reşat N. Güntekin). 

“Bir zamanlar ben de nefsimi köreltmek için benliğimin burnunu kıracak böyle temrinler yapardım.” – Haldun Taner

Sizin için güzel bir hayat temrîni olur demişti (Reşat Nuri Güntekin).

  • Yumuşak etme. İdman ettirme.
  •  Tekrarlatarak çalıştırma. Egzersiz.
  •  Alıştırma.
  •  Alıştırma, egzersiz. (Arapça)

TEKERLEMELER I

1.Bir berber bir berbere bre berber beri gel diye bar bar bağırmış.

2.Pireli peyniri perhizli pireler tepelerse pireli peynirler de pır pır pervaz ederler.

3.Ocak kıvılcımlandırıcılardan mısın, kapı gıcırdatıcılardan mısın?
Ne ocak kıvılcımlandırıcılardanım, ne kapı gıcırdatıcılardanım.

4.Çatalca’da topal çoban çatal yapıp çatal satar, nesi için çatalca da topal çoban çatal yapıp çatal satar? Kârı için çatalca da topal çoban çatal yapıp çatal satar.

5.Dört deryanın deresini dört dergâhın derbendine devrederlerse,
dört deryadan dört dert, dört dergâhtan dört dev çıkar.

6.Paşa tası ile beş has tas kayısı hoşafı.
Zaman saman satar, saman zaman satar.

7.Nankör nalbant nalları nallamalı mı, nallamamalı mı? Az kaz, uz kaz, boyunca kaz.

8.İşlek işlemeci, işlemeli işleri işlikte işleyerek işletmeciye işyerinde izletti.

9. Şemsi Paşa Pasajında sesi büzüşesiceler

10.Pısırık pırlak pırnallıklarda pırnallanırken pılı pırtısını
pısırık pıtraklara pıtır pıtır pırtlattı.

11.Üçüncü üçkağıtçı,üçetek üçleşerek üç teker arabayla
süzüm süzüm süzülen süzgeçleri süzdü.

12.Kırk kırık küp, kırkının da kulpu kırık kara küp.
A be kuru dayı ne kuru sarı darı bu darı, a be kuru dayı.
Şu odayı badanalamalı mı, yoksa badanalamamalı mı?

TEKERLEMELER II

A) Abana´dan Adana´ya abarta abarta apar topar ahlatla ağdalı avuntucu ahmak Ahmet´in avandanlıklarını aparanlardan Acar Abdullah ile akıllı Abdi akşam akşam bize geldi.

(ı) Iğdır´ın ığıl ığıl akan ılıman ırmağının kıyıları ıklım tıklım ılgın kaplıdır.
(o) Okmeydanı´ndan Oğuzeli´ne otostop yap;
Oltu´da volta at, olta al; Orhangazi´de Orhanelili Orhan´a
otostopluk öğret; sonra da Osmancıklı Osman´a
otoydu, totoydu, fotoydu, dök!
(u) Uluborlulu utangaç Ulviye ile Urlalı uğursuz Ulvi uğraşa uğraşa Urfa´daki urgancılara uzun uzun, ulam ulam urgan sattılar.
(i) Ibibiklerin ibiklerini iyice iyileştirmek için Istinyeli istifçi Ibiş´in istif istiridyeleri mi, yoksa, Iskilipli Ispinoz işportacı Ishak´ın işliğindeki ibrişimleri mi daha iyi, bilemiyorum.

(e) Eğer Eleşkirtli eleştirmen Eşref ile Edremitli Bedri´yi Ege´nin en iyi eğercisi biliyorlarsa, ben de Ermenekli emecen Erdem Ergene´nin en iyi elektrikcisidir derim.
(ö) Özbezön´ün özbeöz Ödemişli öngörülü öğretmeni Özgüraslan ile Özgüluslan özellikle özerk ön öğretimde öylesine özverili, övünç verici ve övgüye değer kişiler ki, hani tüm öğretim örgütleri içinde en özgün örnek onlardır diyebilirim.
(ü) Ürdünlü ûnlü üfürûkçü üfürükçülüğü ütdürüp üzgün üzgün üzümcülüğe başlamış. Üryani, Ünye, Üsküdar, Ürgüp üzerinden ûlküdeşlerine üstüpü, üstübeç, üvez, üzüm,üzengitaşı ve üzünç götürürken, Üveyik´ten ürüyerek, ûvendirelerini sürüyerek yürüyen üçkağıtçı ütücülerin ürküntü üreten ünü batasıca ünlemleriyle ürküverdi.

ÜNSÜZLER:
(f) Farfaracı Fikriye ile favorili fasa fiso Fahri Fatsalı Fatma´yı görünce, fesleğenci feylesoy Feyyaz´ı, fındıkçı Ferhunde´yi anımsayarak feveran ettiler. Felemenkte Felemenklerin Felemenkçe mi konuştuklarını düşûne düşüne fertliği çektiler.
(p) Pohpohçu pinti Profesör pofur pofur pofurdayarak hınçla tunç çanak içinde punç içip pûlverizatör prospektüsünû papazbalığı biblosunun berisindeki papatpa buketinin bu yanına bıraktıktan sonra pâlas pandıras Pülümürle Pötürgeden getirdiği pörsük pötikare pöstekiyi Paluluların Pıtırcık pazarında partenogenes pasaparolası ile pertavsız pervasız pervaz peysajını ve peronospora pestenkerani pestilini posbıyıklı pisboğaz pedegoga Pınarbaşında beş etti.

(m) Marmara´daki Karmarisli mermerciler mermerciliği
meslek edinmişler, ama Mamak´taki mamacılar manyetizmacılıkla
marmelâtçılığı meslek edinememişler.
(v) Vırvırcı Vedia ile vıdı vıdıcı Veli velinimeti vatman Vahit e vilâyette veda edip Vefâ ya doğru vaveylâsız, velevasız velespitle volta vururlarken voleybolcu Vatran virtüöz Vicdanî ve Viranşehirli vatansever viyolonselist Vecibe ile karşılaştılar.

(b) Babaeskili babacan Bahri Beberuhi Bedri ile bıyıksız bıçkıcı bıngıldak Bahir´in Bigadiç´teki bonbon bonmarşesine varmışlar, o adadakilerin yüzlerine bön bön bakarak, büyülü büyük buhurdanlığı buğulu buğulu boşaltıp bomboş bırakmışlar, sonra da Bodrumda gözden kaybolmuşlar.
(ç) Çatalağzı´nda çatalsız Çatalcalı çatalcının çarpık çurpuk çalçene Çoruhluya çarptırmasına ne dersin? Çatalca´da topal çoban çatal yapıp çatal satar, nesi için Çatalca´da topal çoban çatal yapıp çatal satar? Karı için Çatalca´da topal çoban çatal yapıp çatal satar.
Çarık çorap dolak, ben sana çarık çorap dolak mı dedim.
(T-Ç-S) : Üstü üç taşlı taç saplı üç tunç tası çaldıran mı çabuk çıldırır, yoksa iç içe yüz ton saç kaplı çanı kaldıran mı çabuk çıldırır?
(s) Sazende Şazi ile zifoz Zihni zaman zaman sizin sokağın sağ köşesinde sinsi sinsi fiskoslaşarak sizî zibidi Suzi´ye sonsuz ve sorumsuz sorgun ederler. Sason´un susuz sazlıklarında badece soğanla sarmısak yetişebileceğini söyleyen Samsunlu sebzecilerin sözüne sizler de sessizce ve sezgilerinize sığınarak inanabilirsiniz.
(ş) Şavşatlı Şaban, Şarkışlalı şipşakçı Şekip, Şişhaneş´den şeytankuşunu, şiş şiyeyi şişlemiş, şiye keşişe şiş demiş.

(l) Leyla ile Lalelili Lale´ye leblebi ile likör ikram etmiş. Lüpçüler,1ütfen lüzumlu lüzumsuz lakırdıları bırakın da lüzferle rızk, rot, rop, rint, ring, ray, radyoaktivite nedir diye konuşun.
(z) Zonguldaklı Zaloğlu Zöhre´nin kızı Zühal zibidi Zeki´ye ziyafet zerketti.
(s, t, z) Sedat Tınaz´ın tasası suratsız teyzesine rastlama sezen sıska sülük tazısını tuz tortusu tütsüsüııe tutmasıydı.
(ş, s) Şu köşe yaz köşesi, şu köşe kış köşesi, 0rtadaki soğuk su su şişesi.
(c) Cemil, Cemile, Cemal cumaları cilacı cüce Canip´in cicili bicili cumbalı ciltevinde cümbür cemaat cacıklı civcivle cücüklü cacık yerler sonra da Cebecili cingöz coğrafyacının cinci ciciannesinin cırcırböceğini dinlerler. Ocak kıvılcımlandırıcılarından mısın, kapı gıcırdatıcılarından mısın? Ne ocak kıvılcımlandırıcılarındanım, ne kapı gıcırdatıcılarındanım.
(d) Dadaylı dadımın Dodurgalı düdük delisi dedesi diline doladığı dedbebeli dedim dedisiyle dırdırını dilinden düşürüp de bir kez olsun doya doya düden diyemeden, düdenin dallara doldurduğu doyumlu yemişlerden doyasıya yiyemeden darıdünyadan göçüp gitti.

(k -i-u) Kilisli kikirik kilimci Kilizmanda´ki kilitli kilisede kimliğini kimseye sezdirmeden kucak kucak kuskuslu kuşkonmazı kukumav kuşuna, kişiliksiz kulağakaçan kirliğ kirloz kirpiye de Kuşadası´nın kuşhanesindeki kuşbaşlı kuşbazla birlikte önce kişnişli kuşüzümünû, sonra da Kumla´nın kumlu kumlu kuşkirazını yutturmuş.

(k-ı-i) Kınıklı kılıbık kırpıntı Kıyasettin, Kırımlı kılkuyruk kıtmiri kıkır kıkır kıkırdatarak küskütük küçümen küfeci külhaniyle külüstür Kürşat´ı külünklü küngür üstüne küttedek devirdi.

Kırıkhandaki kırıkçı kırçıl kargın kırgın kırıkçısı kırmızı kırda kıkır kıkır kıkırdayarak Kırımlı kıkırdakçının kızıl kırlangıçlarını kışın kırlarda

Kırgızlı kırpıntıcı kırışık Kırımtov´un kırıkkıraklarıyla besliyormuş.

(k-o-ö) Koca kokoz kokainman kokorozlana kokorozlana Kazablankalı kozmonota kök, kok, köken, kokot, kök sökmek, kokoreç, kökmantar, köknar, köçekçe, körkandil, krematoryum, kösnüklük ne demek diye sormuş.

(y) Yalancıoğlu yalıncık yayladığının yahnisini yağsız yiyebilirse de yayladığının yağlı yoğurdundan, Yüksekova´nın yusyumru yumurta yumurtlayan tavuklarından, bir de yörük ayranıyla yufkasından asla vazgeçemez.

(g) Güneyli girgin gammaz Galip Gavurdağı´nda güpegündüz galeyana gelmiş de Gülgiloğlu Gaziantepli gazup gazinocuyu Gölköylü gitaristle birlikte Gümüşhane´ye göndermiş. Geçen gece Gemerek´ten Gediz´e gelen Gebzeli gezginci gizemcilerden gitarist general Genzel, gençlere, gerçekdışılıkla gerçeklik dışı ilişkiler arasında ne gibi bir geçerlilik gerçekliği olduğunu sordu.

(k, g) Galata kulesi kapısı karşısındaki kuru kahvecinin gıgısı çıkık, dişi kırık, kurbağa kafalı, karakoncolos kalfası Hakkı karışıklığa getirip kahveye kavruk kakule kırığı kattı.

(h) Hahamhanede hahambaşı hahamı homur homur homurdanır görûnce, hemencecik heyecanlandı, hızlandı, hoşnutsuz hırçın halhallarla halkaları, halatları hallaçlara verdi.

(b- p- d-y) Batı tepede tahta depo dibinde beytutet eden pullu dede tekkesinden matrut bitli Vedat, dar derede tatlı duttan dürülü pide yutup pösteki dide dide dört ayda dört türlü derde tutuldu.

(b-p)Bir pirinci birinci buluşta bir inci gibi birbirlerine bağlayıp Perlepe berberi bastıbacak Bedri ile beraber Bursa bağrına parasız giden bu paytak budala, basası topal Badi´den biberli bir papara yedi.

(b-d) Baldıran dalları ballandırmalı mı, ballandırılmamalı mı? Sonra o bala daldırılan baldıran dalları dallandırılmalı mı, ballı dalla dallandırılmamalımı?

(t-d) Titiz, temiz, tendürüst dadım; tadını tattığı tere demetini dide dide dağıttı da hiddetinden hem dut dalında takılı duran dırıltı düdüğünü öttürdü, hem de didine didine dedim dedi, dedim dedi dedi durdu.

(t-ç-s) : Ûstü üç taşlı taç saplı üç tunç tası çaldıran mı çabuk çıldırır, yoksa iç içe yüz ton saç kaplı çanı kaldıran mı çabuk çıldırır?

Üç tunç tas has kayısı hoşafı.

TEKERLEMELER III

12.Kırk kırık küp, kırkının da kulpu kırık kara küp.
A be kuru dayı ne kuru sarı darı bu darı, a be kuru dayı.
Şu odayı badanalamalı mı, yoksa badanalamamalı mı?

13.Sen seni bil, sen seni, bil sen seni, bil sen seni, sen seni bilmezsen patlatırlar enseni.
14.Şu karşıda bir dal, dal sarkar kartal kalkar, kartal kalkar dal sarkar, dal kalkar kantar tartar.
15. Bu yoğurdu sarımsaklasak da mı saklasak, sarımsaklamasak da mı saklasak?
16. Bu yoğurdu mayalamalı da mı saklamalı, mayalamamalı da mı saklamalı?

17.Sizin damda var, beş boz başlı beş boz ördek, Bizim damda var beş boz başlı beş boz ördek,
Sizin damdaki beş boz başlı beş boz ördek Bizim damdaki beş boz başlı beş boz ördeğe,
Siz de bizcileyin beş boz başlı beş boz ördek misiniz, demiş.

18-Bir tarlaya kemeken ekmişler. İki kürkü yırtık kel kör kirpi dadanmış.

Biri erkek kürkü yırtık kel kör kirpi, öteki dişi kürkü yırtık kel kör kirpi.

Kürkü yırtık erkek kel kör kirpinin yırtık kürkünü,

kürkü yırtık dişi kel kör kirpinin yırtık kürküne;

kürkü yırtık dişi kel kör kirpinin yırtık kürkünü,

kürkü yırtık erkek kel kör kirpinin yırtık kürküne eklemişler.

19-Getirince el getirir, yel getirir, sel getirir; götürünce el götürür, yel götürür, sel götürür.

20-Bu mum, umumumuzun mumu. Şu mum, umumunuzun mumu

21- Al şu takatukaları, takatukacıya götür. Takatukacı takatukaları takatukalamazsa,

takatukaları taka tukalatmadan geri getir.

22- Bir berber bir berbere bre berber gel beraber bir berber dükkânı açalım demiş.

23- Eller pekmezlenmiş de biz pekmezlenmemişiz.

24- Iğdırın ığıl ığıl akan ılıman ırmağının kıyıları ıklım tıklım ılgın kaplıdır.

25- Hakkı hakkının hakkını yemiş. Hakkı Hakkı’dan hakkını istemiş.

Hakkı Hakkı’ya hakkını vermeyince Haklı da Hakkı’nın hakkından gelmiş.

26- O pikap, bu pikap, şu pikap.

27- İndin dereye silindim silindim çıktım.

28- Pinti pideci pişkin pideleri pijamalı pisboğaz piyadelere pirinçli pilavla pişirdi.

29- Değirmene girdi köpek Değirmenci çaldı kötek

Hem kepek yedi köpek Hem kötek yedi köpek

30- İbişle Memiş kavga etmiş, Mahkemeye gitmiş.

Mahkemede Mahkemeleşmiş mi, Mahkemeleşmemiş mi?

31- Şu köşe yaz köşesi, şu köşe kış köşesi, ortadaki su şişesi.

Şiş şişeyi şişlemiş, şişe kesişe kiş demiş.

32- Elalem aladana aldı aladanalandı da biz bir aladana alıp da aladanalanamadık.

33- Üç tunç tas kayısı hoşafı.

34-Ilgarcı ılgar, ılgıngillerin ılgancırı ılgalayarak, ılgıt ılgıt ılgılardı.

35-Ürdünlü ûnlü üfürûkçü Üryani, Ünye, Üsküdar, Ürgüp üzerinden ûlküdeşlerine üstüpü, üstübeç, üvez, üzüm, üzengitaşı ve üzünç götürürken, Üveyikten ürüyerek, üvendirelerini sürüyerek yürüyen üçkağıtçı ütücülerin ürküntü üreten ünü batasıca ünlemleriyle ürküverdi.

36-Hahamhanede hahambaşı hahamı homur homur homurdanır görünce, hemencecik heyecanlandı, hızlandı, hoşnutsuz hırçın halhallarla halkaları, halatları hallaçlara verdi.

37-Bir pirinci birinci buluşta bir inci gibi birbirlerine bağlayıp Perlepe berberi bastıbacak Bedri ile beraber Bursa bağrına parasız giden bu paytak budala, basası topal Badiden biberli bir papara yedi

38-Bodrumlu boksör bol bol boyalı boruları boylu, boyunca boyadı.

39- Gül dibi bülbül dili gibi, gül dibi bülbül dili.

40- Bizde bize biz derler, sizde bize ne derler?

BAŞKA TEKERMELER

Adem madene gitmiş. Adem madende badem yemiş.
madem ki adem madende badem yemiş, niye bize getirmemiş?

Baba Baki Bandırmalı bacının basmalarını
Balıkesirli bakkal Basri’ye bağlattı.

Becerikli Bedri, bebekli beyzadelerle belediyeden
bedava beyaz bez beğendi.

Bıyıklı bıçkın bıldırcınları bırakmak için bıçak aradı.

Bilgili bir bildik bilgisiz bir bildikten binbir kere daha iyidir.
Bilmeyenler bilmediklerini bilseler bilirlerdi.

Bostanda boğazlaşan Bodrumlu boksör bol bol boyalı boruları
boylu boyunca boşalttı.

Böceklenen börekleri bölük bölük bölenler böbürlendiler.

Buruşuk Bulgar bulgur bularak bunak budalayı buram buram bunalttı.

Büyük büstü büklüm büklüm büken Bünyanlı bücür büyücü, bütün bütün büzüldü.

Barakada bıraktığı bardaklara, böceklerin bulaştığını
bildiren barbutçu barmen, büyük barın bitişiğinde büyük bardakla biraya başladı.

Babasının benekli bıldırcını, bitişik bostanda
böceklerden bunalarak büzüldü.

Baldıran dalları ballandırmalı mı, ballandırmamalı mı?
Sonra o bala daldıran baldıran dalları dallandırmalı mı,
ballı dala dallandırmalı mı?

Barakada bıraktığı bardaklara, böceklerin bulaştığını bildiren
barbutçu barmen, büyük barın bitişinde büyük bardakla biraya başladı.

Hakkı Hakkı’dan hakkını istedi
Hakkı Hakkı’nın hakkını vermeyince
Hakkı Hakkı’nın hakkından geldi
İndim dereye silindim silindim çıktım.

Paşa tası ile üç tunç tas has kayısı hoşafı sarf etti

Paşa tası ile üç tunç tas saf kayısı hoşafı sarf etti

Pısırık pırlak pırnallıklarda pırnallanırken pılı pırtısını pısırık pıtraklara pıtır pıtır pırtlattı.

Pireli peyniri perhizli pireler tepelerse, pireli peynirler de pır pır pervaz ederler.

Bir pirinci birinci buluşta bir inci gibi birbirlerine bağlayıp Perlepe berberi bastıbacak Bedri ile beraber Bursa bağrına parasız giden bu paytak budala, basası topal Badi’den biberli bir papara yedi.

Titiz, temiz, tendürüst dadım; tadını tattığı tere demetini dide dide dağıttı da hiddetinden hem dut dalında takılı duran dırıltı düdüğünü öttürdü hem de didine didine dedim dedi, dedim dedi dedi durdu.

Şarıl şırıl şarıldayan şor şor suları şakır şukur şakırdayan şişman şişelere şişim şişim şişinen şişko şakir şişinerek şaldır şuldur doldurmuş

Şamlı şaziyenin şaşım şaşım şaşıran şaşkın komşusu şeşibeş gören şaşı şerife aşım aşım aşırdığı turşuları kaşık kaşık kaşarla karştırmış.

Beş başı peş peşe beşliyen başı boş Beşir beşer beşer tebeşir taşırken baştan başa paşan paşa işi başa şişi taşa düşürmüş.​.

Şaşı şaban iş işlerken üşüm üşüm üşümüşmüş, düşüm düşüm düşünmüş.

Eşiğin dışında pişmiş aşa, beşiğin başında başı şişmiş bebişi paşa paşa pışpışlayan şaşı kuşun başı şişmiş.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.