Türk-İslam diyarı Kırıkkale


Malazgirt Zaferinin 1071’de kazanılmasından sonra Anadolu’nun kapıları Türklere açılmış, buralar hızlı bir şekilde Türk-İslam diyarı haline getirilmiştir. İşte o dönemlerde Kırıkkale ili dahilinde bulunan bazı yerlerinde ilk fethedilen İslam beldelerinden olduğu görülmektedir.

Bu konuda Prof. Dr. Beşir ATALAY’ “Kırıkkale ve çevresinin özel bir konumu vardır; yani Orta Anadolu’nun ortasındadır. Çok korunmuş, dışa geç açılmış ve yine de az açılmış bir bölgedir. 1071 yılında Malazgirt Muharebesi ile Müslüman Türklerin Anadolu’ya açılışından itibaren yerleşilen, badireli günlerde dahi hiç işgal görmemiş bir özelliğe sahiptir. Etnik dağınıklığı az olan fazla karışmamış bir bölgedir. Dini homojenlik ise çok belirgindir. Türkiye’nin en az kültür değişmesi geçiren bölgesidir. Denilebilir ki kültür safiyeti önemli oranda korunmaktadır. “ demektedir. (1995 Dünya “Hoşgörü-Manas-Abay Yılı” VII. Uluslar arası Edebiyatı Semineri ve I. Uluslar arası Türk Dünyası Kültür Kurultayı Bildirileri , S-159-161)

Prof. Dr. Sadık TURAL da “Ankara, Kırşehir, Konya, Çorum, Çankırı, Yozgat ve bugünkü Kırıkkale ilimizin sınırları içinde olan arazi Türklerin çok benimseyip yurt edindiği, yaylak ve kışlak yerleri olmak üzere seçtiği coğrafya alanlarıdır. “ (Ahmet Yesevî’den Hasandede’ye Gönül Erleri YY-1997, S- 215)

11. yüzyıldan sonra Kırıkkale yöresine Oğuz-Türkmen boyları yerleştirilerek iskana açılmıştır. Bu konuda Prof. Dr. İsmail ÖZÇELİK “Kırıkkalelinin Karakeçili ilçesinde yaşayan Karakeçililer, Anadolu’nun diğer yerlerinde yaşayan Karakeçililerle akrabadırlar. Karakeçililer Osmanlı kayıtlarında Ulu Yörük şeklinde anılan ve diğer bazı boylarıda ihtiva eden birliğin koludur. “ demektedir. (Tarihten Günümüze Karakeçililer, YY-2003, S-95)

Kırıkkale yöresi ile ilgili Prof.Dr. Faruk SÜMER (Oğuzlar ), Prof. Dr. Cengiz ORHONLU (Osmanlı İmparatorluğunda Aşiretlerin İskanı), Prof. Dr. Fuat KÖPRÜLÜ (Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar), Prof. Dr. Hikmet TANYU (Ankara ve Çevresindeki Adak Yerleri) vs. eserler mevcuttur.

Türk ve İslam aleminin büyük mutasavvıfı ve evliyası Hoca Ahmet Yesevi’nin oğlu Haydar Sultan’da Anadolu’daki bu mücadelede de yer almıştır.

Bu mücadelenin, Kırıkale’nin en yüksek dağlarından biri olan Behrek Dağı eteklerinde ve civarında Konur Kasabası, Haydar Sultan ve Halil Dede köylerinin bulunduğu mahallerde yapılmış olması kuvvetle muhtemeldir. Hatta Haydar Sultan’ın yaptığı savaşta, kafirlere esir düşerek, bugün aynı isimle anılan bu köydeki kuyuya hapsedildiği ve kabrinin de burada bulunduğu ve bu zatın Hoca Ahmet Yesevi’nin oğlu olduğu kaynaklarda geçmektedir.

Diğer taraftan, Balışeyh ilçesinin de o dönemlerde, yani Anadolu’da ilk kurulan Türk yerleşim alanlarından olduğu bilinmektedir. Buradaki taştan yapılmış eski cami ve türbe Selçuklular tarafından 1121 yılında inşa edilmiştir.

Aslında Kırıkkale bölgesi tarihini Ankara tarihiyle birlikte düşünmek, incelemek ve araştırmak uygun olur. Çünkü çok yakın olması nedeniyle buralar, eskiden beri Ankara’ya bağlı bir yöre olarak kalmıştır. Ankara’nın Türklerin eline ilk olarak 1073 yılında geçtiği dikkate alınırsa, Kırıkkale bölgesinin de- genel olarak- aynı yıllarda Türkleşmeye ve İslamlaşmaya başladığı kabul edilebilir. Bazı Haçlı seferleri sırasında buralar tekrar Bizanslıların eline geçmiş olmasına rağmen XII. Yüzyıldan itibaren Selçukluların hakimiyetine kesin olarak geçmiştir. Daha sonraki asırlarda Orta Asya’dan, Anadolu’ya göç eden Oğuz Türk boylarından pek çok aşiret ve cemaat Kırıkkale bölgesinde iskan edilerek, buralar bütünüyle Türk ve İslam diyarı haline getirilmiştir.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.