Etiket: Abdülhak Hâmit

ukbâ ne demek? ﻋﻘﺒﻰ

(ﻋﻘﺒﻰi. (Arapça ‘uḳbā) Öbür dünya, âhiret: 

Ne dünyâda ne ukbâda

Gönül bir özge sevdâda

Demâdem fikr-i Mevlâ’da

Gönül eğlenmez eğlenmez 

(Aziz Mahmud Hüdâyî). 

Ukbâda pâye almağa sâî olan kişi

Dünyâda doğrulukla görür bence her işi 

(Abdülhak Hâmit). 

Ne çâre ki âileden onu en son gören o olmuş ve bu değerli adam ukbâ hayâtına geçip gidivermiştir (Sâmiha Ayverdi).

nedret ne demek? ﻧﺪﺭﺕ

(ﻧﺪﺭﺕ) i. (Ar. nedret) Arapça kökenli olan bu kelime az bulunma, azlık anlamlarına gelmektedir.

Cümle içerisindeki örnek kullanımları: Hakîkatte altın ve gümüş ve mücevherat nedretlerinden ve incilâ-yı tabiîlerinden başka bir hassa-i nâfiaya mâlik olmayıp… (Ziyâ Paşa).

Takdîr-i umûmîye mazhariyeti bilakis nedretine delâlet eder (Cenap Şahâbeddin).

Nedretin şundan olur ki mâlûm / Yerde de gökte de mislin mâdum (Abdülhak Hâmit).

(ﺗﻤﻮّﺝ) temevvüç ne demek?

(ﺗﻤﻮّﺝi. (Arapça: mevc “dalga”dan temevvucDalgalanma, çalkalanma: 

Gelmiş yüzünde nûr-ı meserret temevvüce(Muallim Nâci)

Kalbim pencerelerde sancakların temevvücüne benzer bir hareket-i şevk ve sürur ile titrer(Cenap Şahâbeddin). 

Gördükçe temevvüc-i gubârı / Gönlüm gelecek sanır o yârı (Abdülhak Hâmit). 


 Temevvüç etmek (eylemek)Dalgalanmak: 

Temevvüç etmede yer yer zılâl-i tenhâyî (Tevfik Fikret). 
 Temevvücat (ﺗﻤﻮّﺟﺎﺕi. (Arapça çoğul eki -āt ile) Dalgalanmalar: 

Temevvücât-ı nihânî içinde mahv ü hebâ (Cenap Şahâbeddin).