Etiket: başörtüsü

İsmet Özel – Mânâsızlık hoşumuza gidiyor.

7 Aralık İsmet Özel Köşe Yazısı

Başını örten kız dünyayı izah etmek için mi, yoksa dünyayı değiştirmek için mi felsefe bilecek? Ne biri, ne öteki. Başını örten kızın felsefe bilişi bir işe yarayacaksa onun şahsi mensubiyeti ve mensubiyetin aidiyete dönüşüp dönüşmediği hususunun tetkikine yarayacak. Bana ne mensubiyetten, aidiyetten diyen kızın başını örtmesi bir fenalıktır. Bu kızdan beklenecek şey hayatımızdaki loşluğa bekçilik yapmasıdır.

şair ismet özel
ismet özel

Hayatımızda hem kurtulunması gereken bir loşluk, hem de doldurulması gereken bir boşluk var. İnsan olarak loşluğun ve boşluğun hayatımızda olduğunun farkına yaratılış gayemizin Allah’a kullukta bulunduğunu öğrendiğimiz zaman varıyoruz. Allah’a kulluğun yegâne varlık sebebimiz olduğu bize bildirildiğinde sevinçten havalara uçacak bir yapıda değiliz. İlâh veya hayvan değil de insan isek yapımız aklın ve şehvetin nispetsiz harmanını aksettirir. İçimizdeki dürtülerin istikameti ya ilâhlaşmamızı veya hayvanlık şartlarının zevkini çıkarmamızı âmirdir. Boşluğu aklederek doldurabilir, loşluktan işitip itaat ederek kurtulabiliriz. Başını örten kız neyi akledeceği bilgisine, işitilmeğe değer olanın neyi ihata ettiği ferasetine felsefe bilerek kavuşacak. Okumaya devam et “İsmet Özel – Mânâsızlık hoşumuza gidiyor.”

başörtüsü yasakçısı kaymakam, vali yardımcısı

İktidara yakın medyanın sebep olduğu bir skandalı anlatacağım:
İktidara yakın medya organının internet sitesinde bir video-haber yayınlanır. 28 Şubat döneminde, bir köyde biçki-dikiş kursunun sertifika merasimde, başörtülülere belge verilmediğine ilişkin bir haber.
Videoyu izlediğinizde, kaymakamın buna müsaade etmediğini görüyorsunuz. Video hemen yayılır, facebook-twitter vs ortamlarda paylaşılır. Doğal olarak da, videoyu izleyen ateşli kitle basar kalayı kaymakama…
O dönemde kaymakam olan zat, haber yapıldığı dönemde halen bir ilimizde vali yardımcısı olarak görevdedir. Bu zat herhangi bir açıklama yapmaz. Mahkemeye gider, videoya erişimi engelletir. Sonra bu zatın avukatı, konuyla ilgili yazan herkesten şikayetçi olur.
Sayıları tahminen 500’ü bulan insan, mahkemeye verilir. Başörtüsüne yönelik bir hareketi izzetinefislerine yedirememiş bu insanların bir kısmı, öfkelerine hakim olamayıp hakaret de etmişlerdir. Hepsine 5-10 bin TL’lik tazminat davaları açılır.
Mağdurlar facebook’ta örgütlenir, vatzap grupları oluşturulur. Yurdun dört bir yanından yüzlerce insan mahkeme kapılarında sürünmeye başlar. Konu, kaynak durumundaki medya organına iletilir. Sonuçta haber onlardan çıkmıştır. Haber değeri de olan bu olayı başından savar gazete.
Konu, AK Parti’de üst düzey yetkili-etkili abilere iletilir. Ancak halen bir ilimizde vali yardımcısı olarak görevde bulunan bu şahıs asla geri adım atmaz, şikayetlerini geri çekmez. Çoğu gariban, asgari ücretle çalışan insanların maaşlarına haciz konur, dara düşerler.
Şu sıralarda davalar birer ikişer sonuçlanıyor. Halen görevinin başında, vali yardımcısı olan bu zat, muhtemelen emeklilik ikramiyesinin katbekat üzerinde bir miktarı, bu davalardan cukkalayarak yaşlılık günlerine yatırım yapmış oluyor.
Hukuk skandalı olan kısımsa şu: İçinde tek bir hakaret geçmeyen, gayet yasalara uygun olarak yazdığınız yorumlar, attığınız tivitler vs, anında mahkemeden engelleme kararı çıkıyor. Hakimler niye hemen bu kararı veriyor?
Engelli bir mağdur var, asgari ücretle 3 çocuk bakmaya çalışıyor. Adam intiharı düşünme aşamasına gelmiş. Fakat bizim vali yardımcısı beyfendi ve onun bu işi “kazanç kapısı” haline getirmiş avukatının umurlarında değil…

Başbakan Erdoğan: adın Hürriyet, attığın bu başlık ne?

Başbakan Erdoğan, dün gece TGRT Haber’e konuk oldu.

Referandum süreci hakkında önemli açıklamalar yapan Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun tekrar gündeme taşıdığı “başörtüsü yasağı” hakkında CHP’nin geçmişteki tutumunu ve Hürriyet Gazetesi’nin attığı manşeti hatırlattı.

İşte Erdoğan’ın Hürriyet Gazetesi’ne ve Kılıçdaroğlu’na “başörtüsü” mesajları..

”ADIN HÜRRİYET, ATTIĞIN BU BAŞLIK NE”

Başörtüsü özgürlüğü konusunda MHP ile işbirliği yapıp el ele verdiklerini anlatan Erdoğan, bu işbirliğiyle hazırladıkları düzenlemenin 411 oyla geçtiğini anımsattı. Erdoğan, şunları kaydetti:

”Hatırlayın ertesi gün Türkiye’nin en çok satan gazetesi tuttu bir başlık attı. ‘411 El Kaosa Kalktı” dedi. Başlık bu. Şimdi tabii adama sorarlar. Hani sen özgürlükçüydün. Hani sen hak ve hürriyetlerden yanaydın. Adın Hürriyet, attığın bu başlık ne? Tamamen ters. Hemen bunu Anayasa Mahkemesine hangi parti götürdü? CHP, DSP ve bazı bağımsızlar. Anayasa Mahkemesi de onların istediği istikamette bir karar verdi.

Şimdi ben soruyorum. Bu attığımız adım, 411 el, AK Parti ve MHP olarak bizim attığımız bu adımı o zaman Anayasa Mahkemesine götüren parti, şu anda onun genel başkanı ne diyor, ‘başörtüsü meselesini ben çözerim’ diyor. Ben bunu meydanlarda soruyorum, ‘inanıyor musunuz’ diyorum. Tabii kimse inanmıyor.”

İŞTE BAŞBAKAN’IN KASDETTİĞİ MANŞET

Tarih… 10 Şubat 2008…
AK Parti, başörtüsüne üniversite yolunu açan anayasa değişikliğini mecliste oylamaya sundu… Sonuç 411 kabul, 103 ret oyu çıktı…

11 ŞUBAT 2008.. HÜRRİYET GAZETESİ’NİN MANŞETİ

CHP başörtüsü için ‘ulema’ya gidiyor

Kılıçdaroğlu ‘türban raporu’hazırlanması talimatını verdi. Çalışmayı yürüten CHP PM üyesi Ayata, “AİHM’in türban konusunda verdiği kararı inceliyoruz. Din adamlarıyla da toplantı yapacağız” dedi.

Genel Başkanlık koltuğuna oturduktan sonra “türban” konusundaki söylemleri nedeniyle eleştirilen Kemal Kılıçdaroğlu, “türban raporu” hazırlanması talimatı verdi. Çalışmayı CHP PM üyesi ODTÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Sencer Ayata’nın yürüttüğü öğrenildi.

Ayata, “Uzlaşmaya dayalı, hiçbir kesimi rahatsız etmeden, hiçbir kesimin de zafere ulaştıgını düşündürtmeden uzlaşma mümkün mu bunun yanıtını arıyoruz” dedi.

Ayata, yaptığı açıklamada, Türkiye’de özellikle bazı konuların analiz etmeden uzak tartışmalar olduğunu belirterek, türban konusuna hassasiyetle yaklaştıklarını vurguladı. “Türban” konusuna çok taraflı bakmak istediklerini kaydeden Ayata, bu çerçevede yapılanları şöyle özetledi: “Bu çalışma uzun süredir devam eden ama araya referandum çalışmalarının girmesi nedeniyle durakladı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin türban konusunda verdiği karar incelendi. Yine Türkiye’de türbana ilişkin kararlar.. Referandum süreci nedeniyle ertelendi. Ancak hedefimizde din adamları ile bir toplantı yapmak da var. Din adamlarının türban konusundaki görüşlerine de başvurmak istiyoruz. Uzlaşmaya dayalı, hiçbir kesimi rahatsız etmeden, hiçbir kesimin de zafere ulaştıgını düşündürtmeden uzlaşma mümkün mu bunun yanıtını arıyoruz.” Okumaya devam et “CHP başörtüsü için ‘ulema’ya gidiyor”

Kılıçdaroğlu: “Herkesin okumasına olanak sağlayacağız. Bu konuda kimsenin endişesi olmasın.”

kılıçdaroğlu
kılıçdaroğlu

Kılıçdaroğlu, “Başörtülüler üniversiteye gidebilecekler mi?” sorusuna, “Herkesin okumasına olanak sağlayacağız. Bu konuda kimsenin endişesi olmasın. Biz bu sorunu çözeceğiz” yanıtını verdi. Ancak sorunu nasıl çözeceği konusunda detaya girmedi. Sadece toplumsal desteğe vurgu yaptı.

Bugün Radikal’de yayınlanan röportajın ilgili bölümü şöyleydi.

İktidar olursanız başörtülü kızların üniversiteye gidebilmesi için bir şey yapacak mısınız?

O konuda söyledim. O sorunu biz çözeriz ve çözmeye de kararlıyız.

Nasıl çözeceksiniz?

Onu bize bıraksınlar. Terörü de çözeceğiz, türban sorununu da çözeceğiz.

Türbanlı kızlar üniversiteye gidebilecekler mi?

Toplumsal desteği sağlayacağız. Herkesin okumasına olanak sağlayacağız. Kimsenin endişesi olmasın. Biz bu sorunu çözeceğiz.