Etiket: çin

İsmet Özel: II. Osman saltanatından itibaren her sahada çektiğimiz acılar yanımıza kâr kaldı.

ismet özel köşe yazısıOswald Spengler’in Der Untergang des Abendlandes (Batı İllerinin Harâbîliği) kitabına, bu kitabın (Batının Çöküşü- Materyalist hümanistlerden, ütopyalardan, “daha iyi bir dünya” taraftarlarından nefret ederdi. Ona göre barış, tek taraflı bir çözüm şeklidir. İnsanın makina karşısındaki tavrını eleştirir. Mühendisler birer “makina papazı” olmamalıdır. Makina dünyaya hakim olduğu sürece her Avrupalı ona hayranlık duyacaktır. Buna karşılık Hintli, Çinli veya doğulu herhangi bir insan ondan içten içe nefret etmektedir. Fakat sanayiye ve zengin olmaya kim karşı çıkabilir?) doğru ve yerinde hükümler ihtiva ettiğine her iki dünya savaşının da mağlubu olarak halen muamele gören Almanya’ya rağmen inanırım. Tıpkı aynı yazarın Hitler’i bir kahramana değil ancak operanın bir soytarısına benzetilebileceğini telmih eden hükmüne yürekten inandığım gibi. Okumaya devam et “İsmet Özel: II. Osman saltanatından itibaren her sahada çektiğimiz acılar yanımıza kâr kaldı.”

Hazar geçişli Orta Koridor nedir? nerededir? Orta Koridor Haritası

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, “The Ever Given” adlı geminin, Süveyş Kanalı’nda karaya oturması sonrasında ticaretin durma noktasına gelmesini değerlendirirken, “Süveyş Kanalı üzerinden gerçekleştirilen Uzakdoğu-Avrupa taşımacılığına doğu-batı ekseninde alternatif olabilecek en uygun rota, ülkemizden başlayan, Kafkaslar bölgesine, buradan da Hazar Denizi’ni aşarak Türkmenistan ve Kazakistan’ı takiben Orta Asya ve Çin’e ulaşan Hazar geçişli Orta Koridor’dur.” ifadesini kullandı.

Türkiye, dünyanın gelişmiş ekonomilerini geride bıraktı

2010’un ilk çeyreğinde yüzde 11,7 oranında büyüyen Türkiye, dünyanın gelişmiş ekonomilerini geride bıraktı. G-20’de Çin’in ardından ikinci sırada yer alan Türkiye, 31 üyeli OECD’de ise en hızlı büyüyen ülke oldu. Uzmanlara göre, bu sonuç krizden güvenle çıkıldığının göstergesi.

Küresel krizin etkilerinin silinmesine az kaldı

Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Konukoğlu: Sanayici artık yeni yatırım yapmak için daha rahat karar verir. Bunun istihdama yansıması ise beş-altı ayı bulur. Artık iş dünyasının geleceğe dair beklentileri eskiye nazaran daha olumlu. Ertelenen yatırımlar bir bir devreye alınmaya başlar. Krizin tüm etkilerinin silinmesi için ise biraz daha vakit var. 2011’in ikinci altı ayında krizin tüm etkileri gitmiş olur ve Türkiye eski haline döner. O zaman yatırımlarda tam gaza basılır. Şimdi yarım gaz gidiliyor.

İstikrarı kaybetmeden büyümeyi kalıcı kılalım

Hyundai Assan Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar: Büyümenin önümüzdeki çeyreklerde de sürdürülebilir olacağı düşüncesindeyim. İkinci çeyrekte bunu daha iyileştirecek bir rakam olabilir. Önemli olan istikrarı kaybetmeden bu süreci kalıcı hale getirmek. İstihdama katkısı ise kademe kademe yansır. Bu süreç bazı yeni başlamış yatırımların devreye girmesi anlamına da gelir. Bunun için yatırım ortamını iyileştirici bazı adımların daha atılması gerekiyor.

Yatırımların önü açılır

Anadolu Grubu Başkanı Tuncay Özilhan: Büyüme rakamı çok başarılı. Türkiye, elde ettiği sonuç ile bu çeyrekte dünyada en hızlı büyüyen ülkelerden birisi haline geldi. Bu rakamların elde edileceği daha önceden belliydi. Çünkü geçen yılın son çeyreğinde de pozitif büyüme gerçekleşmişti. Biz de Anadolu Grubu olarak beklentilerimizi yüzde 5 ila yüzde 10 arasında bir rakama göre yapmıştık. Türkiye’nin ihracat yaptığı ülkelerdeki ekonomik trendin artması ile birlikte yeni yatırımların da önünü açar bu tür gelişmeler.

Büyümeden gelen müjdeli haber istihdama yansıyor

Kayseri Sanayi Odası Başkanı Mustafa Boydak: Güzel bir sonuç, iş dünyası ve piyasalar tarafından beklenen bir gelişmeydi. Ancak 2008’in rakamlarını henüz yakalamış değiliz. Önemli olan istikrarlı bir şekilde büyüme sürecinin devam etmesi. Güzel günlere dönmemiz gerekiyor. Bunun için de yıl sonunda en az yüzde 6’lik bir büyüme öngörmekteyiz. Büyümeden gelen müjdeli haberler istihdama da kısmen yansımaya başladı. Önümüzdeki dönemde etkilerini daha fazla hissedebiliriz.

Bu sonuçlar Merkez’i harekete geçirmez

Saruhan Özel (Denizbank Başekonomisti ve Zaman yazarı): Büyüme rakamı yüzde 15-20 arasındaki beklentimin biraz altında kaldı. Onun dışındaki beklentilerime paralel. Rakamlar Merkez Bankası açısından çok önem taşıyor. Faiz ve enflasyon baskısı (yukarı) yok demektir. 2009 ilk çeyreğine göre nasıl normalleştik diye bakarsak; iç talebin düzeldiğini ama ihracatın çok fazla katkı yapamadığını görüyoruz. Gayet normal, en büyük pazarımız AB gayet kötü durumda. İç talep sayesinde sanayi üretimimiz ve elbette ithalatımız artıyor. Ama yeniden vurgulayayım. İç talepteki artış sadece normalleşme. Merkez Bankası’nı harekete sevk edecek bir dozda değil. Bir önemli etki de stokların artıyor oluşu. Yatırım harcamaları beni memnun ediyor. Özel sektör yeniden makine ve bina yatırımlarına yüklenmeye başlamış. Büyüme beklentimizin altında ama detaylar yine de piyasa dostu. İkinci çeyrek de benzer olacaktır.

Düşük baz etkisinin büyümeye etkisi oldu

İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük: Yüzde 11,7’lik büyüme, geçen yılın aynı dönemindeki yüzde 14,5’lik küçülmenin baz etkisi olsa da bu, ekonomide toparlanmaya işaret eden önemli bir orandır. Beklentilerin biraz altında kalsa da büyümenin iki haneli gelmesi moralleri düzeltti. İmalat sanayiindeki, yüzde 20,6’lık katma değer artışı, elde edilen büyümede, sanayinin lokomotif görevini üstlendiğini gösteriyor.

Büyüme sürecine Avrupa’nın etkisi olacak

Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Süleyman Aslan: Piyasaların beklediği bir büyüme rakamı oldu. Bunun etkilerini borsada da görmek mümkün. Türkiye yılın ikinci çeyreğinde ise yüzde 6,5’lik bir büyüme rakamı yakalar. Ancak yıl sonunda büyüme rakamı yüzde 5,5 ile yüzde 6,5 arasında olur. Türkiye ekonomisinde büyüme sürecinde Avrupa’nın etkisi önemli. Bu ülkelerden gelecek haberler diğer çeyreklerdeki büyüme rakamlarına etki eder.

Krizin hasarını yeni pazarlar azalttı

Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Galip Ensarioğlu: Türkiye ekonomisinin yılın üç ayında büyümede elde ettiği başarı önemli. Zaten Türkiye global krizi en az hasarla atlatan ülkelerden biriydi. Ortadoğu ve komşu ülkelerle geliştirilen ticarî ilişkiler sayesinde ihracatta yeni pazarlar oluştu. Bu da üretimi desteklediği için ekonomik büyümeye katkı sağladı. Türkiye, ekonomisi son derece güçlü bir ülke. Büyümenin diğer çeyreklerde de devam etmesi ekonomiye olumlu katkılar sağlar.

Kaynak: Zaman

Çin’de bulunan Türk Piramitlerinin fotoğrafları

Çin’in orta kesimindeki Şaanşi eyaletinin başkenti Şian şehrinin 100 kilometre yakınında bulunan Çin piramitleri hakkında araştırmalarda bulunan ve piramitlerin içine giren ilk Türk araştırmacı yazar Oktan Keleş, piramitlerdeki materyallerin Türk tarihi açısından büyük önem arz ettiğini ve “bütün ezberleri bozacak kadar dünya tarihi açısından önemli olduğunu” söyledi.
cindeki-turk-piramitleri

lida

lida nedir? nerede yapılır? nasıl olur? lida nasıl kullanılır? lida kullananların yorumları vs. hepsini anlatacağım sabırsızlanmayın.
lida çinin bilmem ne eyaletinde yetişen yabani bir ot.Hatta buna çay diyenlerde var.Bu çayı içersek zayıflar mıyız? diye sorarsanız; kesinlikle kullanmayın zayıflama ihtimaliniz var ama ölme ihtimalinizde var diye cevaplanırım.Çünkü lida ve benzeri ürünleri kullanarak zehirlenen, ölen, sağlığı bozulan bir çok insan var.Şimdi siz lida kelimesini google da aradığınızda binlerce site çıkar ve hepsindeki içerik hemen hemen aynıdır ve lida zayıflatır, lida çok sağlıklı birşeydir diye yazarlar ama tamamı lida satmak için kurulan bir tezgahtan ibarettir.Hatta adamlar lida kullananların yorumları diyerek lida ile hemen zayıfladım çok faydalı ve buna benzer lidayı öven yorumlar yazıyorlar ve bence bu yorumların yüzde yüzü uydurma.Size tek tavsiyem lida kullanmayın.

Bülent Arınç : ÇİN VAHŞETİ

Çin‘de yaşanan olaylardan büyük üzüntü duyuyoruz. Dünyanın gözü içinde yaşanan vahşeti tüylerimiz diken diken ola ola görüyoruz. Evler basılıyor. Çocuklar alınıyor. Büyük ölçüde bunların çoğu ölümle sonuçlanıyor.

Dün Sayın Başbakan konu ile ilgili düşüncelerini açıkladı. Hükümetimiz olayı çok yakından takip ediyor.

Konuyu BM ve uluslararası kuruluşların gündemine taşımak istiyoruz. Gözü kararmış insanların masum insanların canına kast eden girişimlerine sessiz kalamayız.

Olayları takip ediyoruz ama seyirci değiliz. Bu vahşeti bütün dünyaya göstermek için her şeyi yapacağımızdan emin olabilirsiniz

Erdoğan, Bahçeli’ye cevabını verdi

recep-tayyip-erdogan

Kongrede konuşan Erdoğan, Bahçeli’nin, Çin’in Şincan bölgesindeki olaylarla ilgili olarak, “Sayın Başbakan ‘One minute’ derse biz yanında oluruz dediğini hatırlattı ve Bahçeli‘ye sert cevap verdi:

“Siz, bir zamanlar bir Çin seyahati yapmıştınız, o zaman da yine bir şeyler olmuştu. Şimdi bol keseden atıp tutuyorsunuz. Uygur Üniversitesi’nde, 50 yıldır Uygur Türkçesiyle eğitim yapılırken, Uygur Türkçesi tam da sizin seyahatiniz döneminde yasaklandı” dedi.

Başbakan Erdoğan, MHP liderinin, söz konusu gelişmeyle ilgili olarak o zaman hiçbir girişimde bulunmadığını şu sözlerle belirtti:

“O zaman başbakan yardımcısıydınız, sesiniz çıktı mı?! Araştırdım, talimatı verdim, ‘çıkarın bakalım ne yapmış diye sayın Bahçeli, o zamanın iktidarı ne yapmış’. Ama şimdi kalkmış hamaset yapıyorsun. Sayın Bahçeli bize hamaset yapma, icraat yap icraat, onu göreyim! Kitaplar yakıldı ne yaptınız?!.. Böyle basit hamasetler yaparak, böyle basit gösteriler yaparak siyasi rant peşinde koşma.”

DHA

Uygur Türkleri İçin Gıyabi Cenaze Namazı ve Basın Açıklaması

10 Temmuz 2009 Cuma
Cuma Namazını müteakip
Beyazıt Meydanında
Gıyabi Cenaze Namazı ve Basın Açıklaması…

Ayrıca pek çok ilde ve başka ülkelerde de Cuma namazı çıkışı protestolar bekleniyor…

Bir orduya karşı tek başına: Bu görüntü tarihe geçer…
Yalnız değilsin kardeş, dualarımızdasın…
Sizin için Kardeşleriniz Meydanlarda…
Çin’deki olaylarda yaklaşık 800 Uygur’un öldürüldüğü haberleri geliyor…
Çin yönetiminin, Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki etnik çatışmalardan sorumlu tuttuğu Rabia Kader önderliğindeki Dünya Uygur Kongresi, Urumçi’de 800 masum Uygurlunun öldürüldüğünü açıkladı.
Rakamları görgü tanıklarının ifadelerine dayandıran Kongre, 5 Temmuz’da, özerk bölgenin merkezi Urumçi’de Uygurların “barışcıl” protesto gösterileri düzenlediğini, ancak bu gösterilerin Çinli güvenlik güçlerince “kanlı” bir şekilde bastırıldığını duyurdu. Dünya Uygur Kongresi, Çin yönetimini şiddetle kınadığını bildirdi.
Kongre’den bugün yapılan açıklamaya göre, çoğu öğrenci 1000 ila 10 bin kadar Uygurlu, Pazar günü yerel saatle 17.00 sıralarında Urumçi’deki Halk Meydanı’na olaysız bir şekilde yürüdü. Göstericiler, 26 Haziran’da Guandong’da 2’si kadın 18 Uygurlunun öldüğü, 300’ünün ise yaralandığı olayları protesto etti. Uygurlu kalabalık, Guangdong’un Shaoguan kentindeki oyuncak fabrikasında çıkan olayların hükümetten tarafından soruşturulmasını istedi.
Dünya Uygur Kongresi, oyuncak fabrikasında çıkan olaylara polisin çok geç müdahale ettiğini ve Uygurları, Han Çinlilerinden “bilerek” korumadığını beyan etti. Kongre’nin açıklamasında, fabrikadaki Han Çinlilerinin “bir kamyon dolusu” sopa ile Uygurlu çalışanlara saldırdığı, fabrikadaki güvenlik güçlerinin olaylara seyirci kaldığı, hatta zaman zaman Han Çinlilerine katıldığı dile getirildi.
Dünya Uygur Kongresi, 26 Haziran’da Shaoguan’daki fabrikada, Uygur Türklerinin Çinliler tarafından linç edildiği görüntüleri de yayımladı. Görüntülerde, fabrika içerisindeki Han Çinlileri, Uygur Türklerini sopalarla dövüyor. Yerlerde yatan ölü ve yaralı Uygur Türkleri’nin “çaresiz” görüntüleri yürek burkuyor.
Kongre’nin lideri Rabia Kader, halen ABD’nin Virginia eyaleti Fairfax kentinde yaşıyor. Kader, olayları kendisinin kışkırttığı yönündeki suçlamaların doğru olmadığını belirterek, kendisinin yalnızca Çin’deki ailesini protesto hareketlerinden önce uyardığını söylüyor…
onbinlerce Çinli ellerinde aynı sopalarla, evlere baskın yapıp
yüzlerce Uygur Türküne çok ciddi eziyet ediyor, katlediyor…

10 Temmuz 2009 Cuma
Cuma Namazını müteakip
Beyazıt Meydanında
Gıyabi Cenaze Namazı ve Basın Açıklaması…

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Doğu Türkistan Endülüs olmasın
İHH İnsani Yardım Vakfı Genel Başkanı Bülent Yıldırım Doğu Türkistan’da Endülüs’tekine benzer toptan bir yok oluşun yaşanmaması için Türkiye ve İslam ülkelerine çağrıda bulundu. Yıldırım, Türkiye ve İslam ülkelerinin Çin ile olan ilişkilerini Uygur halkının haklarını korumaya yönelik yeniden değerlendirmesi gerektiğini belirtti.
İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı Genel Başkanı Avukat Bülent Yıldırım Doğu Türkistan’daki katliamların durdurulması için Türkiye ve İslam ülkelerine çağrıda bulundu. Yıldırım yaptığı basın açıklamasında Çin’in durdurulması için bütün mekanizmaların harekete geçirilmesini, Türkiye ve İslam ülkelerinin Çin mallarını boykot etmesini istedi.
Bülent Yıldırım şunları kaydetti: “Doğu Türkistan’da büyük bir insani dram yaşanıyor. Tarihin hiçbir döneminde bu kadar insan böyle toplu bir katliam riskiyle karşı karşıya kalmamıştı. Dünya sessiz durdukça Çin katlettiği insan sayısını artırmayı hedefliyor. Buna izin verilmemeli.
Doğu Türkistan’da Endülüs’teki Müslümanlar gibi toptan bir yok oluşun yaşanmaması için tedbirler alınmalı.
Çin’in dünyaya kapattığı Doğu Türkistan’da ölü sayısı 3 binleri buldu. Çin güvenlik güçleri Çinlilerin Uygurlara saldırmasına izin verdiler. Olay büyük bir katliama dönmüş durumda.
Evlerden bütün erkekleri toplayıp hapishanelere atıyorlar. Kız çocukları kayboluyor. Çin yönetimi bütün Müslüman Uygur Türklerini terörist olarak kabul ediyor. Terörizm bahanesi altında en temel insan haklarını engelliyor. İnsanlar kimliklerini ve dinlerini yaşayamıyorlar. Camiye gidemiyorlar, evlenemiyorlar, kadınlar zorla kürtaja tabi tutuluyorlar.
Çin bu katliamları aynı zamanda bir fırsata dönüştürmenin peşinde. Doğu Türkistan’daki nüfus dengelerini Çin’in lehine değiştirmek için Çinli yerleşimcileri Urumçi’ye yönlendirmeye başladılar. Türkistan’daki Çin nüfusunu artırmaya çalışıyorlar.”
TÜRKİYE TAVRINI KOYMALI
“Türkiye, Uygur Türklerinin hamisidir. Çin’e tavrını koymalı” diyen Yıldırım, şöyle devam etti: “Bu ülke ile bütün ilişkilerini Uygur halkının haklarını korumaya yönelik yeniden değerlendirmeli. İslam ülkeleri de Çin ile olan ilişkilerini Uygur halkının lehine kullanılacak şekilde düzenlemeli.
İslam Konferansı Örgütü bütün İslam ülkelerini Doğu Türkistan için bir araya getirmeli. Çin malları tüm İslam ülkelerinde boykot edilmeli. İslam ülkelerini Müslüman Uygur halkının haklarını korumayı üzerine almalı.
Doğu Türkistan uluslar arası medyaya açılmalı, uluslar arası gözlemciler bölgeye gitmeli. TBMM insan hakları komisyonu üyeleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, siyasi partiler ve kanaat önderleri Doğu Türkistan’a gitmeli.
Türkiye halkı Gazze’de göstermiş olduğu tepkinin çok fazlasını burada göstermelidir.”
10 Temmuz 2009 Cuma
Cuma Namazını müteakip
Beyazıt Meydanında
Gıyabi Cenaze Namazı ve Basın Açıklaması…