Çalabım bir şar yaratmış
İki cihan arasında Bakıcak didar görünür
Ol şarın kenaresinde Nagihan bir şara vardım
Anı ben yapılır gördüm Ben dahi bile yapıldım
Taş ve toprak arasında Şakirtleri taş yonarlar
Yonup üstada sunarlar Mevlanın adın anarlar
Taşın her paresinde Ol şardan oklar atılır
Gelür sineme batılır Aşıklar canı satılır
Ol şarın bazaresinde Şar dedikleri gönüldür
Ne alimdür ne cahildür Aşıklar kanı sebildür
Ol şarın kenaresinde Bu sözümü arif anlar
Cahiller bilmeyüp tanlar Hacı Bayram kendi banlar
Ol şarın minaresinde
Humbolt Üniversitesi‘nden siyaset bilimi uzmanı Prof. Dr. Silvia von Steinsdorff, Türkiye‘deki mevcut anayasanın askeri darbe döneminden kaldığını ve otoriter özellikler taşıdığını belirterek, Recep Tayyip Erdoğan da dâhil bunun zaman zaman yürütme erki tarafından kullanıldığını ifade ediyor. Bu sebeple Steinsdorff, ister parlamenter ister başkanlık sistemi olsun otoriterleşmeye karşı en iyi çözümün demokratik, güçlü bir anayasadan geçtiğini söylüyor.
Prof. Dr. Silvia von Steinsdorff
“Yeni anayasa yapıldığı takdirde, sistemde kuvvetler ayrılığı dengesi varsa bana göre başkanın oynayacağı rol de bir problem teşkil etmeyecektir. Dünyada, demokratik şekilde işleyen çok sayıda başkanlık sistemi mevcuttur. Yani rollerin dağılımından çok, paketin bütünü önemlidir ” şeklinde konuşan Profesör sözlerini şöyle sürdürüyor: ” Eğer anayasal kurumlar karşılıklı kontrol ve denge mekanizmasını işletebilirse, parlamentoyeterince güçlü olursa o zaman başkHumbolt Üniversitesi
an da dengede ve güçlü olur. Ancak yaptığı açıklamalara bakarsak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan işin bu kısmıyla o kadar ilgilenmiyor. Mizahi bir deyişle, neticede hangi anayasa olursa olsun dikkate almak istemediğinden onun için pek bir şey fark etmiyor.”