Etiket: darbe anayasası

neden yeni anayasa?

darbe anayasasını ortadan kaldıracak yeni bir anayasa
yeni anayasa

Yöntem sorunu ile ilgili tartışmalara geçmeden  yeni bir Anayasaya neden ihtiyaç duyulduğunu tekrar hatırlamak yerinde olacaktır.

Aslında yeni bir Anayasanın gerekliliği konusunda uzunca bir süredir toplumda genel bir fikir birliği oluşmuştu. Her ne kadar, 1982 Anayasasının 17 defa değiştiği ve neredeyse yarısının yenilendiği vurgulanarak yeni bir Anayasaya ihtiyaç olmadığı yolunda görüşler olsa da bu tür düşünceler toplumda ve siyasette karşılık bulmamıştır. Yeni bir Anayasanın birkaç sebeple gerekli olduğunu söyleyebiliriz.

1982 darbe anayasası
1982 darbesi

Öncelikle, mevcut Anayasanın üzerinde hala 12 Eylül Darbesinin gölgesi bulunmaktadır. Bu otoriter ve antidemokratik gölgeden ve etkiden kurtulmak ancak yeni bir Anayasa ile mümkündür. Bununla bağlantılı olarak ve yapılan değişikliklerden sonra mevcut Anayasada ciddi tutarsızlıklar ve uyumsuzluklar olduğunu görmekteyiz. Bazı hükümler 12 Eylül rejiminin otoriter izlerini taşırken bazı hükümler ise 2000’li yılların Avrupa Birliği uyum sürecinin özgürlükçü etkilerini yansıtmaktadır. Yani Anayasanın bütününe hâkim olan ortak bir ruhtan bahsetmek güçtür.

İkincisi, Anayasa çok defa değişikliğe uğramış olsa da, hala yenilenmesi ve değiştirilmesi gereken maddeler içermektedir. Çünkü yapılan değişikliklerin hiç etkilemediği maddeler olduğu gibi, bazı değişiklikler vesayetçi sistemin sınırları dâhilinde yapılabilmiştir. Bunlar Uzlaşma Komisyonu’nun çalışmaları sırasında açıkça ortaya çıkmıştır. Okumaya devam et “neden yeni anayasa?”

Otoriterleşmeye karşı, demokratik bir anayasa

Humbolt Üniversitesi‘nden siyaset bilimi uzmanı Prof. Dr. Silvia von Steinsdorff, Türkiye‘deki mevcut anayasanın askeri darbe döneminden kaldığını ve otoriter özellikler taşıdığını belirterek, Recep Tayyip Erdoğan da dâhil bunun zaman zaman yürütme erki tarafından kullanıldığını ifade ediyor. Bu sebeple Steinsdorff, ister parlamenter ister başkanlık sistemi olsun otoriterleşmeye karşı en iyi çözümün demokratik, güçlü bir anayasadan geçtiğini söylüyor.

siyaset bilimi uzmanı
Prof. Dr. Silvia von Steinsdorff

Yeni anayasa yapıldığı takdirde, sistemde kuvvetler ayrılığı dengesi varsa bana göre başkanın oynayacağı rol de bir problem teşkil etmeyecektir. Dünyada, demokratik şekilde işleyen çok sayıda başkanlık sistemi mevcuttur. Yani rollerin dağılımından çok, paketin bütünü önemlidir ” şeklinde konuşan Profesör sözlerini şöyle sürdürüyor: ” Eğer anayasal kurumlar karşılıklı kontrol ve denge mekanizmasını işletebilirse, parlamento yeterince güçlü olursa o zaman başkHumbolt Üniversitesi

an da dengede ve güçlü olur. Ancak yaptığı açıklamalara bakarsak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan işin bu kısmıyla o kadar ilgilenmiyor. Mizahi bir deyişle, neticede hangi anayasa olursa olsun dikkate almak istemediğinden onun için pek bir şey fark etmiyor.”

Humboldt-Universität Zu Berlin
Humboldt State University

Anayasa ve Apo

Küçük bir akvaryuma konmuş iri bir balık gibi Türkiye.

Sürekli olarak akvaryumunun kenarlarına çarpıyor.

Yaralanıp bereleniyor.

Büyük, hareketli, renkli, güçlü, taleplerinin ve dertlerinin farkında, bunları dile getiren, çözüm arayan, tartışan, gelişen bir toplum yaşıyor burada.

Bu toplum, gelip gelip “devletin” duvarlarına tosluyor.

Özgürleşmeyi, büyümeyi, çeşitlenmeyi yasaklamış bir devlet bu.

İki önemli ayağı var bu “eskimiş” devletin. Biri ordu, biri yüksek yargı.

Ordunun aslında gerçek bir ordu olmadığı, askerlik dışında işlerle uğraştığı, aklını “kendi iktidarına” taktığı, bu iktidar için her şeyi yapabileceği, darbeler, lahikalar, andıçlar hazırlayabileceği ortaya çıktı.

Kendisini yenilemekte direnmesi, gerçekleri kavrayamaması, gücünü abartması, sonunda toplumun orduyu geriletmesine ve siyaset sahnesinin dışına atmasına neden oldu.

Gelişimin önünde tek bir güç kaldı, yüksek yargı. Bu yeni anayasa değişikliği, yüksek yargının, toplumun büyümesini engelleyen duvarlarını yıkacak.

Bu yargının “hukuk dışı” gücü de geriletildiğinde Türkiye’nin önü açılacak. Okumaya devam et “Anayasa ve Apo”

‘Özgür bir ülke için oyum: Evet’

hale-soygaziYeşilçam’ın ünlü aktrislerinden Hale Soygazi, referandumda ‘evet’ oyu kullanacağını açıkladı. ‘Daha demokratik ve özgür bir ülke’ istediğini ifade eden sanatçı, “Referandumda ‘evet’ oyu çıkarsa demokrasiye ve çoğulculuğa olan inancımız artacak.” dedi.

Orhan Pamuk referandumda evet diyecek

Anayasa paketinin oylanacağı 12 Eylül’deki referanduma sayılı günler kala birçok aydın oyunun rengini art arda açıklamaya başladı.

Tartışmalara yol açan Anayasa değişikliğine nasıl yaklaştığı merak edilen isimler arasında yer alan dünyaca ünlü yazar Orhan Pamuk, bu soruya NTV’den Banu Güven’e verdiği röportajda yanıt verdi.

Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Pamuk, darbenin 30. yıldönümünde kurulan sandıkta evet diyeceğini söyledi.

Anayasa değişikliğini onaylamanın “AKP’yi desteklemek ya da hükümete güvenoyu vermek anlamına gelmeyeceğini belirten yazar Pamuk, referandumda “evet” oyu kullanıp, seçimlerde AKP’ye oy atmayacak çok sayıda kişi olabileceğine de dikkat çekti.

1980 askeri darbesiyle birçok insanın büyük sıkıntılar yaşadığını hatırlatan Pamuk, 12 Eylül ile hesaplaşmak gerektiğini ifade etti.

Orhan Pamuk, yeni Anayasa’yı, bu hesaplaşmanın yolunu açan bir kapı olarak gördüğünü vurguladı.

Anayasa’nın kabul edilmesi durumunda darbe dönemi yöneticilerine yargı yolunun açabileceğine de işaret eden Pamuk, yargı süreci başlamasa bile referandum sayesinde 12 Eylül’ün vicdanlarda mahkum edileceğini sözlerine ekledi.

12 eylül referandumu

Başbakan Erdoğan: “Benim milletim sizin (CHP-MHP) nerede olduğunuzu biliyor. Abdullah Öcalan’ın idamının nasıl önlendiğini nasıl ertelendiğini çok iyi biliyor. Onun için CHP’ye oy veren kardeşlerimize de söylüyorum. Elinizi vicdanınıza koyunuz, darbe anayasasını ayaklarımızın altına alalım. Milletin anayasasına ‘evet’ diyelim. Kim hangi kötülemeyi yaparsa yapsın bunlar hiç anayasanın içeriğini konuşmuyor ve hep başka şeyler konuşuyorlar. Çünkü darbe anayasasını savunacak imkanları yok. Kürsüye çıkıp anayasa ile ilgili metni konuşmadılar. Şimdi hangi yüzle milletimin karşısına çıkmasa da siz sandığa gidin ‘hayır’ deyin diyor. Ne demek bu millet enayi mi. ‘Evet’ diyerek patlatacağız bu sandığı”

12 Eylül referandumundan önce değişen anayasa maddeleri

12 Eylül askeri müdahalesinin ardından hazırlanan ve 7 Kasım 1982 tarihindeki halk oylamasında kabul edilen Anayasa’da bugüne kadar 16 kez değişiklik yapıldı.

Bu düzenlemelerde Anayasa’nın, geçicilerle birlikte toplam 194 maddesinden 80’i değiştirildi, 3 madde yürürlükten kaldırıldı. Eklenen 3 geçici maddeden 2’si daha sonra Anayasa metninden çıkarıldı.

AA muhabirinin yaptığı derlemelere göre, 1982 Anayasası’nda bugüne kadar yapılan değişiklikler şöyle:

-1. DEĞİŞİKLİK-

Anayasa’da 17 Mayıs 1987 tarihinde yapılan ilk değişiklikle 67, 75. ve 175. maddeler yeniden düzenlendi, geçici 4. madde ise yürürlükten kaldırıldı.

Bu düzenleme kapsamında 67. maddede yapılan değişiklikle 21 olan seçme ve halkoylamasına katılma yaşı 19’a indirildi; 75. maddenin yeniden düzenlemesiyle 400 olan

milletvekili sayısı 450’ye çıkarıldı.

Okumaya devam et “12 Eylül referandumundan önce değişen anayasa maddeleri”

referanduma neden evet demeliyiz?

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, HABERTÜRK TV ekranlarında AK Parti Genel Merkezi’nden canlı yayınlanan ‘Sansürsüz Özel’de HABERTÜRK TV Genel Yayın Yönetmeni Yiğit Bulut’un sorularını yanıtladı:

Neden evet demeliyiz?

Öncelikle çok teşekkür ediyorum. Önümüzde şöyle bir tablo var. Aslında milletin çizdiği bir tablo. Darbe anayasası mı, milletin anayasası mı? Millet darbe anayasasını bir kenara koyuyor. Yıllardır bu iradeyi bekliyordu. Ve bunu gördü. Bütün STK’lar da bu işin içindeydiler. Biz bu adımı attık. Asıl değişikliğin de 2011 seçimlerinden sonra yapılacağını söylüyoruz. Bu bir milletin anayasasıdır. Muhalefet zorla bunu AK Parti projesi olarak sunuyor. Bu bir AK Parti projesi değildir. Bu AK Parti’nin kapatılması öncesi yapılan bir hazırlığın neticesidir. Ana muhalefet hazırlığı hiç görmeden reddetti. Diğer muhalefet reddetti. Uzlaşma hiçbir zaman aramadılar. Bize düşen sivil toplum kuruluşlarına gitmek… Geçmişte anayasa hazırlığı yapan kuruluşların, TOBB, TÜSİAD gibi.. Bütün partilerin bu hazırlıklarını önümüze aldık. Bu çalışmalar üzerinden hazırlığımızı yaptık. Şu anda önümüzde bulunan bir taslaktır. Ve bu çalışmanın neticesidir. O da Meclis’e geldi, bu hale geldi. Bu hale de Ana muhalefet itiraz etti. AYM’ye gitti, AYM de bu uygundur dedi. Şimdi biz asıl sahibine gidiyoruz. Şimdi biz, söz de karar da milletindir dedik.

Metinde ufak tefek düzenlemeler oldu. Bu sizi rahatsız ediyor mu?

Bizim gönlümüz esasa girmeden bunun çıkmasıydı. Bu yine de bütünü olarak baktığımızda rahatsız edici bir netice doğurmadığı için bütün gönlümüzle sarıldık. Şu anda milletimizin huzurunda. Okumaya devam et “referanduma neden evet demeliyiz?”