2010’un ilk çeyreğinde yüzde 11,7 oranında büyüyen Türkiye, dünyanın gelişmiş ekonomilerini geride bıraktı. G-20’de Çin’in ardından ikinci sırada yer alan Türkiye, 31 üyeli OECD’de ise en hızlı büyüyen ülke oldu. Uzmanlara göre, bu sonuç krizden güvenle çıkıldığının göstergesi.
Küresel krizin etkilerinin silinmesine az kaldı
Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Konukoğlu: Sanayici artık yeni yatırım yapmak için daha rahat karar verir. Bunun istihdama yansıması ise beş-altı ayı bulur. Artık iş dünyasının geleceğe dair beklentileri eskiye nazaran daha olumlu. Ertelenen yatırımlar bir bir devreye alınmaya başlar. Krizin tüm etkilerinin silinmesi için ise biraz daha vakit var. 2011’in ikinci altı ayında krizin tüm etkileri gitmiş olur ve Türkiye eski haline döner. O zaman yatırımlarda tam gaza basılır. Şimdi yarım gaz gidiliyor.
İstikrarı kaybetmeden büyümeyi kalıcı kılalım
Hyundai Assan Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar: Büyümenin önümüzdeki çeyreklerde de sürdürülebilir olacağı düşüncesindeyim. İkinci çeyrekte bunu daha iyileştirecek bir rakam olabilir. Önemli olan istikrarı kaybetmeden bu süreci kalıcı hale getirmek. İstihdama katkısı ise kademe kademe yansır. Bu süreç bazı yeni başlamış yatırımların devreye girmesi anlamına da gelir. Bunun için yatırım ortamını iyileştirici bazı adımların daha atılması gerekiyor.
Yatırımların önü açılır
Anadolu Grubu Başkanı Tuncay Özilhan: Büyüme rakamı çok başarılı. Türkiye, elde ettiği sonuç ile bu çeyrekte dünyada en hızlı büyüyen ülkelerden birisi haline geldi. Bu rakamların elde edileceği daha önceden belliydi. Çünkü geçen yılın son çeyreğinde de pozitif büyüme gerçekleşmişti. Biz de Anadolu Grubu olarak beklentilerimizi yüzde 5 ila yüzde 10 arasında bir rakama göre yapmıştık. Türkiye’nin ihracat yaptığı ülkelerdeki ekonomik trendin artması ile birlikte yeni yatırımların da önünü açar bu tür gelişmeler.
Büyümeden gelen müjdeli haber istihdama yansıyor
Kayseri Sanayi Odası Başkanı Mustafa Boydak: Güzel bir sonuç, iş dünyası ve piyasalar tarafından beklenen bir gelişmeydi. Ancak 2008’in rakamlarını henüz yakalamış değiliz. Önemli olan istikrarlı bir şekilde büyüme sürecinin devam etmesi. Güzel günlere dönmemiz gerekiyor. Bunun için de yıl sonunda en az yüzde 6’lik bir büyüme öngörmekteyiz. Büyümeden gelen müjdeli haberler istihdama da kısmen yansımaya başladı. Önümüzdeki dönemde etkilerini daha fazla hissedebiliriz.
Bu sonuçlar Merkez’i harekete geçirmez
Saruhan Özel (Denizbank Başekonomisti ve Zaman yazarı): Büyüme rakamı yüzde 15-20 arasındaki beklentimin biraz altında kaldı. Onun dışındaki beklentilerime paralel. Rakamlar Merkez Bankası açısından çok önem taşıyor. Faiz ve enflasyon baskısı (yukarı) yok demektir. 2009 ilk çeyreğine göre nasıl normalleştik diye bakarsak; iç talebin düzeldiğini ama ihracatın çok fazla katkı yapamadığını görüyoruz. Gayet normal, en büyük pazarımız AB gayet kötü durumda. İç talep sayesinde sanayi üretimimiz ve elbette ithalatımız artıyor. Ama yeniden vurgulayayım. İç talepteki artış sadece normalleşme. Merkez Bankası’nı harekete sevk edecek bir dozda değil. Bir önemli etki de stokların artıyor oluşu. Yatırım harcamaları beni memnun ediyor. Özel sektör yeniden makine ve bina yatırımlarına yüklenmeye başlamış. Büyüme beklentimizin altında ama detaylar yine de piyasa dostu. İkinci çeyrek de benzer olacaktır.
Düşük baz etkisinin büyümeye etkisi oldu
İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük: Yüzde 11,7’lik büyüme, geçen yılın aynı dönemindeki yüzde 14,5’lik küçülmenin baz etkisi olsa da bu, ekonomide toparlanmaya işaret eden önemli bir orandır. Beklentilerin biraz altında kalsa da büyümenin iki haneli gelmesi moralleri düzeltti. İmalat sanayiindeki, yüzde 20,6’lık katma değer artışı, elde edilen büyümede, sanayinin lokomotif görevini üstlendiğini gösteriyor.
Büyüme sürecine Avrupa’nın etkisi olacak
Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Süleyman Aslan: Piyasaların beklediği bir büyüme rakamı oldu. Bunun etkilerini borsada da görmek mümkün. Türkiye yılın ikinci çeyreğinde ise yüzde 6,5’lik bir büyüme rakamı yakalar. Ancak yıl sonunda büyüme rakamı yüzde 5,5 ile yüzde 6,5 arasında olur. Türkiye ekonomisinde büyüme sürecinde Avrupa’nın etkisi önemli. Bu ülkelerden gelecek haberler diğer çeyreklerdeki büyüme rakamlarına etki eder.
Krizin hasarını yeni pazarlar azalttı
Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Galip Ensarioğlu: Türkiye ekonomisinin yılın üç ayında büyümede elde ettiği başarı önemli. Zaten Türkiye global krizi en az hasarla atlatan ülkelerden biriydi. Ortadoğu ve komşu ülkelerle geliştirilen ticarî ilişkiler sayesinde ihracatta yeni pazarlar oluştu. Bu da üretimi desteklediği için ekonomik büyümeye katkı sağladı. Türkiye, ekonomisi son derece güçlü bir ülke. Büyümenin diğer çeyreklerde de devam etmesi ekonomiye olumlu katkılar sağlar.
Kaynak: Zaman