FATİH SULTAN MEHMET ( Avnî ) DİVANI’NDAN
GAZEL – I
Görsek ol gonca-lebi çak-ı giriban iderüz
Gül yüzün yâdına bülbül gibi efgan ederiz
çak-ı giriban: yaka yırtmak, yakasını parçalamak
gonca-lebi: gül dudaklı
efgan etmek: bülbülün kendinden geçmiş haldeki şakıma durumu hali
O gonca gül dudaklı yari ne zaman görsek çılgına dönüp yakamızı yırtarız
O gül gibi güzel yüzünü ne zaman anarsak bülbül gibi feryatlar koparırız
Sevgiliyi genel olarak güle benzeten şair, her nasıl ki bülbül güle olan aşkını feryat figan şakıyarak belirtiyorsa, kendisini de bülbüle benzeterek sevgilinin güzelliğine duyduğu aşkı feryatlar kopararak dile getirdiğini belirtiyor.
Hasta dil kapuna varsa n’ola tımar ister
Yine bu derde anun derdine derman iderüz
Hasta gönlün kapına kadar gelmişse bunda ne var. Aciz gönlüm şifa aramaktadır.
Biz onun derdinin dermanının yine bu kapıdan bulunacağını umuyoruz.
Gönlü aşk ızdırabına sokan sevgilidir. Bunu şairin “biz onun derdinin dermanının yine bu kapıdan bulunacağını umuyoruz” dizesindeki “yine” sözcüğünden anlıyoruz. Yani şair “derdim de dermanım da sensin” demek istemiştir.
Mihr ün ey hüsn-i bedi u leb-i la’li şirin
Kıssa-i Hamza gibi âlem’e destan ederiz Okumaya devam et “görsek gonca dudaklı yari ziyan ederiz / gül yüzü için bülbül gibi figan ederiz (Avni)”