Etiket:

Siirt Üniversitesinde liyakâtin adı: Muhittin Selami Erman

Siirt Üniversitesi (SİÜ) Rektörü Prof. Dr. Murat Erman’ın kardeşi Muhittin Selami Erman, kendisine özel açılan kadroyla önce öğretim görevlisi oldu, sonra da müdür yardımcısı görevine getirildi.
Edinilen bilgilere göre, SİÜ web sitesinde, 20 Aralık 2017’de Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu bünyesinde açılan Mülkiye Koruma ve Güvenlik Bölümü Özel Güvenlik ve Koruma Programı’na öğretim görevlisi alımı ilanına çıktı. Açılan iki ilandan birine başvuran 17 kişiden 10’u sınava girerken, diğer kadroya ise ilana özel şartlar eklenerek sadece rektörün kardeşi Muhittin Selami Erman’ın müracaat etmesi sağlandı. Hem de tek kişilik özel kontenjan türü eşit ağırlık olmasına rağmen Sözel ALES puanı türü dikkate alındı. Okumaya devam et “Siirt Üniversitesinde liyakâtin adı: Muhittin Selami Erman”

Kozmetikçi Flormar işçi kıyımına karşı yapılan eyleme yasa dışı diyerek göz boyuyor

 

ipin ucu flormarın elinde

“Atılan işçiler geri alınsın.”

“Zafer direnen işçinin olacak.”

“Yaşasın sınıf dayanışması.”

Son iki haftadır, kadın makyaj ve bakım ürünleri markası Flormar’ın Gebze’deki fabrikasının önünden bu sesler yükseliyor.

Onlarca kadın, sendikalı oldukları ya da fabrikadaki sendika örgütlenmesinin başını çeken ve işten çıkarılan arkadaşlarına alkışla destek verdikleri için işten çıkarıldıklarını veya istifaya zorlandıklarını söylüyor.

Zuhal Aktaş da bu kadınlardan biri.

3,5 senedir Flormar markası için çalışıyor. 17 Mayıs’ta işten çıkarılmış.

Şirketteki adaletsizliklerin sendikalı olmaya zorladığını söylüyor:

“Evde benim iki tane yetim çocuğum var. Onların geleceklerini sağlamak zorundayım. Hem anneyim, hem babayım. Şu anda bu direnişim evlatlarım için.”

Flormar işçileri sendika üyesi olarak anayasal haklarını kullandıklarını söylüyor, işe girdikleri tarihten beri maaşlarının artmamasından yakınıyor.

Çoğu, sendika hakları tanınırsa ve maaşlarına zam yapılırsa işlerine geri dönmek istiyor.

Petrol-İş Sendikası Gebze Şube Başkanı Süleyman Akyüz de eylemcilere destek vermek için fabrikanın önünde.

Ocak ayında fabrikada sendikalaşma sürecinin başlamasından itibaren şirkette sorunların baş gösterdiğini, Çalışma Bakanlığı’ndan işyerinde yetkili sendika olduklarına dair onay almalarının ardından da işten çıkarmaların başladığını anlatıyor:

“5 ay önce başlayan bir örgütlenme çalışması neticesi, bir aylık bir çalışmanın ardından, biz burada yeterli yasal çoğunluğu sağladık. Yasal çoğunluğu sağladıktan sonra da işverenin ilk tepkisi, sendikalı olan ve sendikalı olduklarını duyduğu, gördüğü, inandığı arkadaşları işten çıkarmak oldu. Bu Mart’ın sonunda başladı, Nisan’da da devam etmiştir.”

Bu süreçte 15 kişinin işten çıkarıldığını ekliyor.

Akyüz, ardından tazminatları yatırılmayan bu kişilerin fabrikanın önünde geçen hafta eyleme başladığını, çalışanlar arasından eylem yapan arkadaşlarına alkışla destek veren ya da selam verenlerin de işten çıkarılmaya başlandığını, neticede 15 Mayıs’tan itibaren fabrika önünde düzenli eylemlerin yapıldığını belirtiyor:

“(Flormar) Ramazan’ın birinci gününde sadece arkadaşlarına alkışla destek veren, selam veren 70’e yakın arkadaşı işten çıkarmıştır. Ramazan’ın 1’i itibariyle hemen hemen her gün fabrikadan işçi çıkarmıştır.”

Sendikanın verdiği bilgiye göre, sendikalaşma süreci başladığından beri işten çıkarılan ya da istifaya zorlanan kişilerin sayısı yaklaşık 120.

Flormar: Yasa dışı eylemlerde bulunuyorlar
Flormar’ı bünyesinde bulunduran Kosan Kozmetik, BBC Türkçe’nin röportaj talebini reddetti.

Ancak BBC Türkçe’ye yaptığı yazılı açıklamada, sendika ile hukuki süreç devam ederken bazı çalışanlarının “hiçbir yasal dayanak olmaksızın ve çalışma kanununa aykırı biçimde iş durdurma, işyerini işgal etme, üretimi durdurma, iş başında olan çalışanları yasa dışı eyleme teşvik etme ve hatta şiddet kullanma gibi girişimlerde bulunduklarını” söyledi.

Şirketin kamuoyunu bilgilendirme metninde de “Eylemler sırasında kendi çalışma arkadaşlarına saldıran ve onları darp eden” kişiler olduğu, bu olayların “yazılı ve görsel olarak kayıt altına alındığı” belirtiliyor.

Ancak şirket, BBC Türkçe’nin bu kayıtları görme talebini yanıtsız bıraktı.

BBC Türkçe’nin gördüğü, bir işten çıkarma ihtarnamesinde ise “mola saatlerinde ve muhtelif zamanlarda yasa dışı eylem yapan kişilere destek vermeniz, çalışma ortamında huzuru bozmanız, doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunduğunuz tespit edilmiştir” ifadesi yer alıyor.

BBC Türkçe’nin fabrika önündeki eylemi izlediği Çarşamba günü de üç kişi, mola saatlerinde arkadaşlarına alkışla destek verdikleri için yönetim tarafından bir odaya alındıklarını ve kendilerine üretim departmanına geçmedikleri takdirde istifa etmeleri gerektiğinin söylendiğini belirtti.

5 aydır şirkette çalışan Merve Atmaca da bu kişilerden biri.

Sabah saatlerindeki mola sırasında arkadaşlarına destek için alkış tuttuklarını, aynı gün istifaya zorlandıklarını anlatıyor:

“Çağırdılar, çıkış vereceklerini söylediler. Sonra onlara (eylemdeki işçilere) mesai saatleri içinde destek vermemizin suç olduğunu söylediler. ‘Ya üretimde çalışın’ dediler. Başka bir alanda… ‘Ya da istifanızı verin’ dediler. Ben de içeride çalışabileceğim bir bölüm olmadığı için istifa etmeyi tercih ettim. İstifamı verdim, çıktım.”

5 yıldır çalışan Sebahat Zengin benzer bir hikaye anlatıyor:

“Üretim müdürümüz bizimle tek tek konuştu. Bizi çalıştığımız departmanın dışında bir bölüme vermek istedi. Ben ofis elemanıyım, ofiste çalışıyorum. Beni üretimde çalıştırmak istedi. ‘Ya üretimde çalışırsın, ya istifanı verir çıkar gidersin’ diyerek bana bir şekilde baskı yaptı. Beni istifa yazmaya mecbur bıraktı diyebilirim.”

Şirketten yapılan açıklamada ise “Maalesef yasal dayanağı olmayan bu eylemler kamuoyuna çarpıtılarak ve haksız biçimde işten çıkarılma olarak yansıtılmaktadır. Hatta bazı çalışanlarımızın kendi rızaları ile ve yazılı biçimde gerçekleştirdikleri istifalar dahi işten çıkarılma olarak gösterilmeye başlanmıştır” deniyor.

Flormar’ın sloganı: ‘Biz kızlar istersek her şeyi yaparız’
Flormar’da işten çıkarılmalar ya da istifalar sürerken, işçilere destek de büyüyor.

Sendikalar ve sivil toplum kuruluşları da zaman zaman destek amaçlı eylemi ziyaret ediyor.

Hep birlikte halaylar çekiliyor, şarkılar ve türküler söyleniyor.

Flormar işçileri özellikle kadınlardan sosyal medya üzerinden destek görüyor.

Markanın “Biz kızlar istersek her şeyi, ama her şeyi yaparız” sloganı hatırlatılıyor.

Flormar çalışanları da mücadele etmeye kararlı.

11 yıl sonra işten çıkarılan Fatma Atılgan, “Biz haklarımızı istiyoruz. Sonuna kadar da çabalayacağız” diyor.

Haber: BBC Berza Şimşek

bbc.com/turkce/haberler-turkiye-44248357

Erdoğan 24 Nisan 2018 tarihli grup toplantısında iş dünyasına “Bu ülkenin OHAL ile idare edildiği dönemler şimdi bizim OHAL kararlarını uyguladığımız gibi cereyan etmiş dönemler değildi. Fabrikalar sürekli greve giderler çalışamaz hale gelirlerdi. Tüm sanayi kesimine seslenmek istiyorum. Acaba şu anda bu 7. OHAL dahil bir tane fabrikada böyle bir grev söz konusu mu? Böyle bir şey olduğu anda zaten en büyük bizim tutanağımız ne? OHAL. anında müdahalemizi yapıyoruz. OHAL çok ciddi bir çözüm kaynağımız oluyor ve şu süreç içerisinde Türkiye’de sanayi durmamıştır. Yoğun bir şekilde çalışmalara devam etmiştir. Hiçbir zaman da bunları durdurmaları mümkün değildir.” diye konuştu.

Yaşam Koçu Orhan Çınar’ın ‘Burçları bilmek neyi değiştirir’ yazısı

Aslında burçlara inanmak istemiyorum dine uygun olmadığını düşünüyordum ta ki yaşam koçu Orhan Çınar‘ı Ülke Tv de Turgay Güler‘in sunduğu Sıradışı programında izleyene kadar.Orhan Çınar diğer burçları gün, tarih, saat belirterek geleceği biliyormuşcasına yorum yapan kainliğe özenen insanlardan çok çok farklı bence…
Buyrun; Burçları bilmek neyi değiştirir? yazısı
Niçin burçlar? Günlük yaşamda inanarak veya inanmayarak her insan burçlarla ilgili öyle ya da böyle küçük araştırmalar yapmıştır. Çünkü görünenin dışında soyut olan her şey insanların ilgisini çekmektedir.
Ben de burçlara inanmayarak basit bir merakla başladım. Önce kendimi araştırdım. Magazinden gerçeğe doğru gittikçe, öyle ilginç öyle gerçek şeyler buldum ki araştırmalarımı gittikçe derinleştirerek hobimi ilgi alanına çevirdim.

Kur’an-ı Kerim’de İsra 84’te “Her kul yaratılmış olduğu şekle göre davranır” der. İnsanların “yaratılış şekli” dediğimiz burçları iş, eş ve ilgi alanlarında bize uygun kullandığımız takdirde başarı çok daha yüksek ve gerçekçi olmaktadır.

Ben, magazindeki veya insanların sıradan kullanımındaki burçları tartışmıyorum. Ben günlük yaşantımızda kendimizi tanımak ve ilişkide olduğumuz ve olacağımız insanları daha iyi tanımak, daha iyi yorumlayabilmek ve onlarla maksimum başarıyı elde edebilmek için burçları savunmaktayım.

Her burcun kendine ait üstün ve zayıf yönleri tabii ki vardır. Bizi ilgilendiren iyileri daha iyi bir noktaya taşımak, kötüleri yönlerini de bize zarar vermez hale getirebilmektir.

Örneğin ben Yay burcundanım. Yayın düşmanı Başaktır. Ben Başak bir insanla iş veya duygusal bir birlikteliğe girdiğim takdirde en iyisi olmayacağı kesin.

İlla burçlara göre davranalım demiyorum. Ama yan bilgi olarak kullanmanın da bize fayda sağlayacağına inanıyorum.

Bu hava tahmin raporu gibi bir şey. Meteoroloji’nin görevi, bize olası hava durumunu vermektir. İster Meteoroloji’nin yaptığı olumsuz uyarıyı dikkate almaz yola çıkar ve başımıza gelenlere katlanırız, ister onu dinler tedbirimizi alırız.

Bu kadar net ve basit.

Yani 12 burcun iyi ve kötü yönlerini bilmemiz, bize bir zarar getirmeyeceği ortada. Peki ya öğrendiğimiz takdirde bizi kara geçirecekse niçin ön yargılarımızın kurbanı olup böylesine zararsız ve masrafsız bir bilgiden uzak duralım.

Örneğin, liderlik Aslan ve Akrep burçlarındaki insanlara verilmiştir. Enerjinin fazlası Boğa ve Koçtadır. Güzel sanatlar, İkizler, Kova ve Terazinin tekelindedir.

Araştırın göreceksiniz, boşanma ve biten ortaklıkların ardında zıt burçların başta birbirini çekerek daha sonra fazla yakınlaşmanın verdiği yan etki ile boşanmalar ve ortaklıkların bittiğini görmekteyiz.

Biz mümkünse, somut ve soyut eldeki tüm doneleri kullanarak insan ilişkilerinde en iyiyi yakalamak derdindeyiz. En iyi eşi, en iyi işi, en iyi elemanı seçmenin neresi yanlış?
Kaynak