Kamudaki en temel sorunlardan birisi artarak devam eden liyakatsiz atamalardır. Kamu yönetiminde liyakatin yerini işportacı yönetici tarzının aldığını bu köşede yazıp duruyoruz. Günümüzün devlet yapısını kemiren bu hastalığı Koçi Bey yıllar önce dile getirmiştir. Liyakat, yönetimin vazgeçme lüksünün olamayacağı en temel ilkesidir. Nitekim 657 sayılı Kanun’un üç temel ilkesinden birisi de liyakattir. Ancak, devlet yönetimindeki en temel unsur olan liyakat giderek istisna haline gelmeye başlamıştır. Son derece objektif bir kavram olan liyakat yerine, benim liyakatlim senin liyakatlin gündeme gelirse ortaya işportacı yönetici modelinin çıkması kaçınılmazdır. Herkesin ısrarla liyakat demesine rağmen bu ilkenin niçin bu kadar yerlerde süründüğünün en temel nedeni bu anlayıştır. Liyakat olmadan kamu yönetiminde hiçbir sorunun çözülemeyeceğini kesinlikle bilmemiz gerekiyor.
Etiket: kanun
afv ile mübeşşer midir ashâb-ı merâtib? kânûn-ı cezâ âcize mi hâs demekdir?
imar barışı mı, rant barışı mı?
AK Parti iktidarının seçim öncesi “imar barışı” olarak duyurduğu düzenleme Türkiye genelinde mülkiyet ve imar sorunu olan, ruhsatsız binaların yanı sıra ruhsatlı fakat imar mevzuatına aykırı olarak eklentiler yapılmış yapıları da kapsıyor. Başbakan Binali Yıldırım bu düzenlemenin “imar affı” değil “imar barışı” olduğunu savunsa da mimarlar bunun üstü kapalı bir “imar affı” olduğu görüşünde. Mimarlar Odası Başkanı Eyüp Muhcu’ya çıkarılması planlanan yeni düzenlemeyi konuştuk. Mimarlar Odası Başkanı Eyüp Muhcu, düzenlemeyi Türkiye genelinde düşünmek gerektiğini belirterek “Rıza Sarraf’ın kaçak yalısından Kapadokya’daki otellere kadar birçok kaçak bina yasallaşır” diyor.
KİMLER AFFEDİLİYOR?
Mimarlar Odası Başkanı Eyüp Muhcu’nun tartışma yaratan düzenlemeye ilişkin sorularımıza verdiği cevaplar şöyle:
– Bu düzenleme yurttaşı nasıl etkiler?
1984 yılında Turgut Özal zamanında imar affı gündeme getirilmişti. İmar affının kente, çevreye ve yaşam değerlerine yaptığı olumsuz etkilerin sonuçları görüldü. Bundan dolayı kamuoyunda imar aflarına karşı bir tavır oluştu. Vaat edilenlerin hiçbiri olmadı. Örneğin imar affı çıkarılırken bundan sonra kaçak yapılaşmaya asla izin verilmeyeceği söylendi. Her seferinde imar afları sonrasında kaçak yapılar oldu. Bu süreç daha da hızlandı. Vatandaşlar arasında eşitsizlik ve adaletsizlik oluştu. Yasaya saygılı vatandaşlar cezalandırıldı, yasaları çiğneyen kesim ödüllendirildi. İmar afları bir sonraki imar affının nedeni oldu. Kaçak yapılaşma hiçbir zaman önlenemedi. Bütün kentler, yaşam değerleri, akarsular ve kıyı alanları, mutlak yapı yasağının olduğu bölgeler kaçak yapılarla doldu ve yaşanmaz hale geldi.
16 nisan anayasa değişikliği referandumundan evet çıkarsa ne olacak?
Ülkemiz seçmeni, takvimler 16 Nisan 2017‘yi gösterdiğinde anayasa değişikliği halkoylaması için sandığa gidecek. Bu anayasal güncellemeyi destekleyenler yeni anayasanın Türkiye’ye daha fazla istikrar getireceğini savunurken, muhalefet ‘gücü tek elde, tek adamda toplayan’ yeni rejimin demokratik olmayacağı görüşünde.
Referandumda seçmene “yeni anayasa taslağını” kabul edip etmediği sorulacak. Peki sonuç “evet” çıkarsa Türkiye’de neler değişecek:
- Hali hazırda devletin başı olan cumhurbaşkanı aynı zamanda yürütmenin de başı olacak, yani başbakanın görevini de üstlenecek.
- Başbakan pozisyonu ortadan kalkacak, onun yerini başkan yardımcısı alacak.
- Cumhurbaşkanı kararname hazırlama, olağanüstü hal ilan etme, bakanları ve üst düzey bürokratları atama yetkilerine sahip olacak.
- Cumhurbaşkanlığı seçimi ve genel seçimler 5 yılda bir aynı tarihte düzenlenecek.
- Parlamentonun çoğunluk oyuna dayanarak cumhurbaşkanını soruşturma ve azletme yetkisi olacak. Cumhurbaşkanının yargılanması için meclisin en az üçte ikisinin (401) oyu gerekecek.
- Cumhurbaşkanlığı seçimi ve genel seçimler 5 yılda bir aynı tarihte düzenlenecek.
- Mevcut TBMM’de 550 olan milletvekili sayısı 600’e çıkacak.
- Milletvekili seçilme yeterliliği 25 yaşından 18’e indirilecek.
- TBMM’nin bütçe yapma yetkisi cumhurbaşkanına geçecek. Bütçe cumhurbaşkanı tarafından hazırlanıp meclise sunulacak, meclis bütçeyi ya onaylayacak ya da geri gönderecek.
- Cumhurbaşkanlığı için meclis dışından aday gösterilebilecek. En az yüzde 5 oy almış partiler ve 100 bin seçmen aday önerebilecek.
- Devlet başkanı meclisin çıkardığı yasaları iptal talebi ile Anayasa Mahkemesine götürebilecek.
- Cumhurbaşkanlığı makamının boşalması durumunda yerine yardımcısı vekalet edecek ve 45 gün içinde seçime gidilecek.
- TBMM, cumhurbaşkanlığı seçiminin yenilenmesi talebi için en az 260 milletvekilinin onayına ihtiyaç duyacak.
- Disiplin mahkemeleri dışında askeri mahkemeler kaldırılacak.
- Hâkimler ve Yüksek Savcılar Kurulu’nun ismindeki ‘yüksek’ ibaresi kaldırılacak ve üye sayısı 22’den 13’e düşürülecek.
- Taslağa eklenen geçici madde ile Cumhurbaşkanı Erdoğan aynı zamanda Akp başkanı olabilecek.
Okumaya devam et “16 nisan anayasa değişikliği referandumundan evet çıkarsa ne olacak?”