Etiket: lugat

SERÂPÂ ne demek? cümle içerisindeki kullanımı

SERÂPÂ ne demek? cümle içerisindeki kullanımı

(ﺳﺮﺍﭘﺎ) zf. (Fars. ser “baş”, pekiştirme elifi -ā- ve pā “ayak” ile ser-ā-pā)

Baştan ayağa kadar, baştan başa, bütün, tamâmen:

Bu küçük kızın üzerinde dar ve serâpâ ilikli bir çerkes paltosu vardı (Sâmipaşazâde Sezâî).

Bu mırıltıları seçebilmek için serâpâ kulak kesilmiş gibi bir dikkatle dinledi (Hüseyin R. Gürpınar).

Serâpâ güzelsin… Hicap etme hiç (Orhan S. Orhon).

yürek selanik ciğer atina ne demek?

Yürek Selânik: Çok korkak, çok korkmuş durumda: İkisi de ellerinde silâh birbirlerine kuru sıkı böbürleniyorlardı, amma ikisinde de yürek Selânik olduğunu biz karşıdan görüyorduk (Hüseyin R. Gürpınar)

yürek selanik ciğer atina

lakin bunlarda yürek selanik olduğundan ayı orman içinden baş gösterir göstermez ikisi birden şaşırıp kalmış ve birisi nasılsa civarda bulunan bir ağaca tırmanabilmiş ise de diğeri buna dahi muvaffak olamayarak ve fakat insan ölü gibi uzanır yatar ise ayı kendisine ilişmeyeceği fıkrasını tahatturla ölü gibi uzanıp ve nefesini kesip yatmış.” (ahmed midhat efendi)

Türkçe’de türetilmiş bir kelime: ahşap

Türkçe’de türetilmiş bir kelime: ahşap

[Kelimenin Arapça’daki çoğulu huşub’dur; ahşâb Türkçe’de türetilmiştir]

(ﺍﺧﺸﺎﺏi. (Arapça ḫaşeb “ağaç kütüğü, odun”un çoğul şekli aḫşāb) [Kelimenin Arapça’daki çoğulu huşub’dur; ahşâb Türkçe’de türetilmiştir
1. Kereste, tahta, ağaç: 

Bu vatandaş biraz ahşapla biraz kerpiçten

Yapabilmiş bu güzellikleri birkaç hiçten (Yahyâ Kemal). 

Lisâniyat ilminin “calque” dediği taklit yolu ile de Türkçe’miz kelimeler uydurdu. Haşeb’den ahşâb’ı, meflûk’ten felâket’i, salâh’tan salâhiyet’i biz îcat ettik (Nejat Muallimoğlu). 

2. sıf. Tahtadan, ağaçtan yapılmış [Bilhassa inşaat için kullanılır]: “Ahşap binâ.” “Ahşap köprü.” Huzur içinde yaşanmış o ahşap evlerde (Orhan Seyfi Orhon). Türk mîmârı ahşap yapıda plan zenginliği, konfor, ihtişam ve dış zarâfet ve güzelliği ile dehâ eseri bedîalar vermiştir (Reşat Ekrem Koçu).

kerte ne demek? kerte kelimesinin anlamı nedir?

dilimize italyanca’dan (quarta) geçen kerte sözcüğünün kaynak dildeki manası dörtte bir, çeyrektir.


kubbealtı lugâtı
birinci mânâ: Gemilerde dört ana yöndeki rüzgârın (kıble, yıldız, batı, doğu) aralarından esen rüzgârların yönünü göstermek üzere pusula kadranının ayrılmış olduğu otuz iki kısımdan her biri [Her kerte 11 derece 15 dakîka ölçüsündeki bir açıya eşittir].
ikinci mânâ: Ayak denen uzunluk ölçüsünün küsurlarından biri: “Ayağın 12’de birine parmak, parmağın on ikide birine hat, hattın altıda birine kerte denirdi.”
üçüncü mânâ: teşmil (yaygın). Derece, mertebe, radde: Yaptığım şey çocukluğun çocukluğu değildi de edepsizliğin son kertesiydi (Fahri Celâl). Ama millet bu yüzden çok acı kayıplara uğramıştır ve bu kayıplar artık dayanılamayacak kerteye gelmiştir (Târık Buğra). İkisinin de şeyhülislâm olmaya iki kerteleri kalmış derlerdi (Ahmet Râgıp Akyavaş).

kerte ne demek
kerte

türk dil kurumu
birinci anlam: İşaret için yapılmış çentik veya iz, kerti
ikinci anlam: Derece, radde
“Biz proje ve kontrol görevlileri hatta müteahhit, hepimiz birden tozutma kertesine vardık.” – Aydın Boysan