7 Aralık İsmet Özel Köşe Yazısı
Başını örten kız dünyayı izah etmek için mi, yoksa dünyayı değiştirmek için mi felsefe bilecek? Ne biri, ne öteki. Başını örten kızın felsefe bilişi bir işe yarayacaksa onun şahsi mensubiyeti ve mensubiyetin aidiyete dönüşüp dönüşmediği hususunun tetkikine yarayacak. Bana ne mensubiyetten, aidiyetten diyen kızın başını örtmesi bir fenalıktır. Bu kızdan beklenecek şey hayatımızdaki loşluğa bekçilik yapmasıdır.

Hayatımızda hem kurtulunması gereken bir loşluk, hem de doldurulması gereken bir boşluk var. İnsan olarak loşluğun ve boşluğun hayatımızda olduğunun farkına yaratılış gayemizin Allah’a kullukta bulunduğunu öğrendiğimiz zaman varıyoruz. Allah’a kulluğun yegâne varlık sebebimiz olduğu bize bildirildiğinde sevinçten havalara uçacak bir yapıda değiliz. İlâh veya hayvan değil de insan isek yapımız aklın ve şehvetin nispetsiz harmanını aksettirir. İçimizdeki dürtülerin istikameti ya ilâhlaşmamızı veya hayvanlık şartlarının zevkini çıkarmamızı âmirdir. Boşluğu aklederek doldurabilir, loşluktan işitip itaat ederek kurtulabiliriz. Başını örten kız neyi akledeceği bilgisine, işitilmeğe değer olanın neyi ihata ettiği ferasetine felsefe bilerek kavuşacak. Okumaya devam et “İsmet Özel – Mânâsızlık hoşumuza gidiyor.”