Etiket: pkk

13 şubat hurriyet daily news yazarı murat yetkin yazısı: türkiye’nin abd’ye meydan okumasının zamanlaması

Turkish Foreign Minister Çavuşoğlu said on Feb. 12 that relations between Turkey and the U.S. will either improve or get much worse.

Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu 12 Şubat 2018 tarihinde “Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerin ya gelişecek ya da daha kötüye gidecek” dedi.
Ankara apparently believes it is not possible to sustain relations between the two NATO allies at the current level of strain. Çavuşoğlu also said Turkey does not want to hear “more promises” from the U.S., but rather concrete steps. On Jan. 11 government spokesman Bekir Bozdağ also said Washington should “stop trying to convince Turkey” about its Syria policy and must instead start delivering.

America and Turkey leaders shaking hands on a deal agreement

Ankara belli ki iki NATO müttefiki arasındaki ilişkilerin şu anki gerginlik seviyesinde sürdürülmesi mümkün olmadığına inanıyor. Çavuşoğlu, Türkiye’nin ABD’den daha fazla vaatler duymak istemediğini, somut adımlar atmasını istediğini söyledi. Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, Washington’un, Suriye politikası konusunda “Türkiye’yi ikna etmeye çalışmayı bırakması gerektiğini” ve bunun yerine teslim edilmesi gerektiğini söyledi.

Ankara is clearly weary of the U.S.’s promises about its ties with its local collaborators in the fight against the Islamic State of Iraq and the Levant (ISIL), the People’s Protection Units (YPG), which is the Syrian extension of the outlawed Kurdistan Workers’ Party (PKK). The PKK is designated as a terrorist organization not only by Turkey but also by the U.S.

Ankara açıkça ABD’nin Irak İslam devleti ve Iraklı Kürdistan İşçi Partisi (PKK) Suriye uzantısı olan Levant (ısıl), halk koruma birimleri (YPG) karşı mücadelede yerel işbirlikçileri ile bağlarını konusunda sözlerinden bıkmış. PKK, sadece Türkiye değil, ABD tarafından da terörist örgüt olarak belirlenmiştir. Okumaya devam et “13 şubat hurriyet daily news yazarı murat yetkin yazısı: türkiye’nin abd’ye meydan okumasının zamanlaması”

alman istihbarat teşkilatı: almanyada 14 bin pkklı terörist var

Alman iç istihbarat servisi olan Federal Anayasayı Koruma Teşkilatının (BfV) 2016 yıl sonu istihbarat raporuna göre;

    • İstihbarat servisi tarafından izlenen yabancı solcu aşırı gruplar bölümünde terör örgütü PKK’nın ülkede 14 bin yandaşı olduğu
    • PKK’nın şehir yapılanması TAK’ın 2006’da Avrupa Birliği (AB) terör listesine alındığıKaynak: Almanya’da kaç PKK’lı var?
    • Türkiye’de 2016 yılında çok sayıda terör eylemleri düzenlediği
    • PKK’nın FETÖ’nün 15 Temmuz’daki darbe girişimine yönelik temkinli davrandığı
    • bunu Türkiye içinde bir ihtilaf olarak gördüğü ve buna karışmadığı
    •  Suriye’de toprak egemenliğini elde etmeye ve terörist başı Abdullah Öcalan’ın durumuna odaklandığı Okumaya devam et “alman istihbarat teşkilatı: almanyada 14 bin pkklı terörist var”

belçika’nın pkklı bakanı, türk vatandaşlığından çıkıyor

belçika’ya madende çalışmaaya giden bir dersimlinin 12 mart 1980 doğumlu kızı. yetişirken belki babasından belki de avrupadaki aşırı kürtçülerden etkilenerek pkklı olan zuhal, kininin esiri olarak hangi yola girdiğinin belki de farkında olmadan hukuk eğitimi almış keuven katolik üniversitesinde ve ardından brüksel vrije üniversitesi’nde sosyal hukuk alanında master yapmış. avrupa’nın en sevdiği tiplerden olmuş (ayrılıkçı ve eğitimli ve elbette kendi niyetlerince pek verimli kullanılabilir) ki flaman bölgesinin en büyük partisi konumunda olduğu söylenen ırkçı NVA-yeni flaman ittifakı partisinden kabineye girerek eşitlikten sorumlu devlet bakanı olmuş.

zuhal demir türk vatandaşlığından çıkarılıyor
belçikada bakan olan pkk yanlısı zuhal demir

Okumaya devam et “belçika’nın pkklı bakanı, türk vatandaşlığından çıkıyor”

“Sedatlar öldü diye evet, barış olsun diye ‘evet’ diyorum”

Batman’da PKK mayınına kurban giden Sedat Özevin’in acılı eşi Hülya Özevin, “Eskiden ‘yetmez ama evet’ diyordum. Şimdi Sedatlar öldü diye evet, barış olsun diye ‘evet’ diyorum” dedi

Batman eski Baro Başkanı olan eşi Sedat Özevin’i mayına kurban veren Bandırmalı öğretmen Hülya Özevin, hala yüreğinde taşıdığı acıyla referandumda ‘Evet’ diyeceğini söylüyor. Özevin, “Eskiden ‘yetmez ama evet’ diyordum. Şimdi Sedatlar öldü diye evet, barış olsun diye evet” diyor.  Şiddetin karşısında duran ve bölge halkı tarafından sevilen kimliğiyle dikkat çeken Sedat Özevin, PKK’nın geçtiğimiz günlerde üstlendiği ve “soruşturulduğunu” açıkladığı mayın saldırısında yaşamını yitirmişti. Okumaya devam et ““Sedatlar öldü diye evet, barış olsun diye ‘evet’ diyorum””

Genelkurmay açıklaması

Taraf Gazetesi Yazarı Ahmet Altan’ın Genelkurmay açıklaması isimli köşe yazısı.

Bizim ordu, gerçek bir ordu olsaydı, zaten bugün bu ülkede savaş yaşanmazdı.

Ordu, siyasete müdahale etmez, Kürt meselesinin demokrasi içinde çözümünü engellemez, işleri çığrından çıkartmazdı.

Darbe yapıp Diyarbakır Cezaevi’ni Kürtler için bir cehenneme çevirmezdi.

Kendi içlerinde “illegal” yapılar oluşturup insanları sokaklarda öldürmezdi.

Barış ihtimali belirdiğinde “33 asker” faciasını yaşatmaz, insanları kışkırtmazdı.

Ordu ordu olsaydı, mesele kendi doğal mecrasında akar, Kürtlerin dillerini konuşması yasaklanmaz, hoşnutsuzluklarını siyaset içinde anlatmaları engellenmezdi.

Ama bizim ordu, ordu olmak istemedi, ordudan başka bir şey oldu, siyasete müdahale etti, Kürtlere, dindarlara, solculara baskı yaptı, ülkeyi bir kışlaya çevirmeye uğraştı.

Yıl 2010, hâlâ “darbe planları”, andıçlar, lahikalar çıkıyor ordunun içinden.

Daha önce de birkaç kere yazdım, bir ordu siyasetle uğraşmaya başladığında onun “askerliği” biter, askerî yeteneklerini kaybeder.

Dün Genelkurmay Başkanlığı, Hantepe baskınıyla ilgili bir açıklama yayınladı.

Hantepe’deki çocukları “bile bile ölüme bırakmadıklarını” anlatabilmek için nasıl “beceriksiz” olduklarını, askerî yeteneklerini nasıl tümden kaybettiklerini anlatmak zorunda kalmışlar.

Askerî yeteneklerini kaybettikleri zaten belli de açıklamadaki birçok iddiaları ne yazık ki gerçeklerle uyuşmuyor.

Mehmet Baransu da yazdı zaten, ona gelen “Heron görüntüleri” içinde “çatışma öncesi” görüntüler de yer alıyor.

Sadece baskın sırasında yaşananlar değil, Hantepe’nin baskın öncesi hali, PKK’nın ilk atışları o görüntülerde var.

Heronlar, Hantepe baskını sırasında başka yerdeyse, o görüntüler nasıl alındı?

Ben, Genelkurmay Başkanlığı’na bir soru sormak istiyorum önce.

Hantepe baskınının olduğu gece çekilen bütün Heron görüntüleri elinizde, değil mi?

“Heronlar baskından önce PKK’lıları görmedi” iddianızı kanıtlamak için o geceki bütün Heron çekimlerini yayınlayabilirsiniz, değil mi?

“Biz o geceki görüntüleri sildik” derseniz pek inandırıcı olamazsınız.

Rica etsem, o gece Heronların nerelerde olduklarını, saatleri ve koordinatlarıyla açıklayabilir misiniz lütfen?

Bunlar işin “Heronlar Hantepe baskınına gelen PKK’lıları görmedi, biz onları ancak baskın başladıktan sonra gördük” iddiasıyla ilgili sorular. Ama sorular bu kadar değil elbette.

Genelkurmay diyor ki, “Heron görüntüleri otuz noktadan izlenmedi.”

Peki, kaç noktadan izlendi?

O gece Heronların yaptığı çekimler kaç noktadan izleniyordu?

Hantepe’ye baskın yapıldığı anlaşıldıktan sonra helikopterler havalanmış ama Çığlı Suyu Vadisi’nde sis ve toz bulutu olduğu için vadiyi geçememiş.

Geçemediği için de Hantepe’ye ulaşamamış.

Orgeneral Başbuğ, daha önceki bir baskında askerlere neden yardım gönderilmediği sorulduğunda, “yağmur yağdığını” söylemişti.

Siz, yağmur, sis, kar olduğunda bütün yeteneklerinizi kayıp mı ediyorsunuz?

Bakın, şu son üç yılda yaşanan bütün büyük karakol baskınlarında, baskına uğrayanlara yardım gitmedi.

Dağlıca, Aktütün, Sarıyayla, Gediktepe, Hantepe hep aynı kaderi yaşadı.

Hiçbirine yardım gitmemesi tuhaf değil mi?

Üstelik bu baskınların hepsi daha önceden istihbarat tarafından bildirilmişti.

Genelkurmay açıklamasında, Hantepe baskınını yapan PKK’lıların elindeki “doçkalardan” bahsediyor, bu silahların ağırlığı 175 kilo, o silahlar o tepeye, hiç kimseye, hiçbir Heron’a görünmeden nasıl ulaştı, bu konuda bir şey söylemiyor.

Hantepe’de yaralanan bir çocuk, baskından önce “ön mevzilerin boşaltıldığını” anlatmıştı, bu konuda da bir açıklama yapılmıyor.

Hatırlıyor musunuz, Dağlıca’da da aynı şey olmuştu, ön mevziler baskından önce boşaltılmıştı. Başkalarını bilemem ama ben bütün bu yaşananlara baktığımda, ordunun bir bölümünün “savaşın hiç bitmemesini” istediğine dair derin bir kuşkuya kapılıyorum.

Bunu yapmayın.

Yaşanan bu garipliklerin sorumlularını bulup, hesap sorun.

Artık bitsin bu savaş, bu düşmanlık, her ölümle insanların içine yerleşen bu keder ve öfke bitsin.

Barışa bir imkân tanınsın.

Eller tetikten çekilsin.

Bir de konuşarak deneyelim sorunları çözmeyi.

Barışı konuşmak, çocukların nasıl ve neden öldüğünü konuşmaktan daha iyi değil mi?

BDP referanduma evet diyebilir mi?

12 Eylül’de yapılacak referandum öncesi Güneydoğu’da “boykot” havası değişmeye başladı. Sivil toplum kuruluşlarının çağrısı ile gelişen PKK’nın eylemsizlik kararı sonrası gözler bu kez BDP’nin izleyeceği stratejiye çevrildi. BDP, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın 3 Eylül Diyarbakır mitingi milat olarak görüyor. Yeni Anayasa çerçevesinde yeni adımlar bekliyor.

Siyasi kulislerde PKK’nın geçici eylemsizlik ilanı sonrasında sivil örgütlerden gelen “barışçı çözüm” arayışının sürdürülmesi çağrısına BDP’nin kayıtsız kalamadığı konuşuluyor. Tabandaki boykot eğiliminin zayıflamasının da BDP kurmaylarını yeni strateji geliştirmeye zorladığı belirtiliyor. BDP ise hükümet kanadından yeni bir Anayasa sözü gelmesi durumunda “boykot” kararını gözden geçirmeye hazır. Bu çerçevede gözler Başbakan Erdoğan‘ın 3 Eylül’de Diyarbakır’da yapacağı mitinge çevrildi.

BDP’nin iki ağır topu Muş Milletvekili Sırrı Sakık ve Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, Erdoğan’ın, Diyarbakır mitinginde yeni bir Anayasa sözü vermesi durumunda, siyasi tutumlarını gözden geçireceklerini söyledi. BDP’li Sakık, “Taşın altına bedenimizi koymaya hazırız” dedi ve şu yeni süreç için şunları söyledi :”Sayın Başbakan, baraj konusunda bir taahhütte bulunursa, tutuklu arkadaşlarımızla ilgili mesaj alınırsa, çatışma ortamı ile ilgili proje sunulursa elimizin tersiyle itmeyiz. İtersek halkımız bizim yakamıza yapışır.”
Okumaya devam et “BDP referanduma evet diyebilir mi?”

Başbakan Erdoğan: Terör bitecekse biz çekiliriz

Başbakan Erdoğan’ın açıklaması şöyleydi:

“İnegöl’de küçük bir kıvılcım gerginliğe neden oldu. Dörtyol’da polislerin şehit olması gerginliğe neden oldu. Bunlar bir provokasyondur. Sinsice tertipleniyor”

“Taşeron örgüt Reşadiye’de, İnegöl’de Dörtyol’da Samsun’da deverye girdi. Taşeron örgüt güvenlik güçlerine saldırırken muhalefet bunu bir fırsat olarak değerlendirip hükümete saldırıyor.” Okumaya devam et “Başbakan Erdoğan: Terör bitecekse biz çekiliriz”

profesyonel ordu projesinde ayrıntılar netleşmeye başladı

Terörle mücadele için sınırda görev yapacak özel orduya katılacak askerler, görev yaparken yüksek maaş alacak ve her yıl ayrıca yüklü miktarda da tazminat hakkına sahip olacak. Askerler en fazla 32 yaşına kadar dağda kalacak.

Daha önce tartışılan özel ordu projesi, demokratik açılım çerçevesinde görüşülen bir plandı. Artan terör olaylarının ardından konuyla ilgili çalışmalara hız verildi. Başbakan Tayyip Erdoğan, ziyaret ettiği muhalefet parti liderlerine konuyla ilgili bilgi verdi.

Genelkurmay’ın üzerinde çalıştığı plana göre, bölgeye gidecek askerler uzman er statüsünde görev yapacak.

Özel ordunun askerleri 25 veya 30, en fazla da 32 yaşına kadar çalışacak.

Kurulacak özel ordu, terör örgütü PKK’yla kendi yöntemleriyle savaşacak.

Personel için kamuda özel görevlendirilme yapılacak, isterlerse bulundukları bölgede masabaşı işler de yapabilecekler. Ancak, terörle mücadelede tecrübelerinden yararlanılacak.

Özel orduya bağlı askerlerin maaşı yüksek olacak, görev yaparken şehit düştüklerinde de ailelerine yüklü tazminat verilecek.

Askerler, çalıştıkları her yıl için de yüklü miktarda tazminat alacaklar. Bu para sayesinde görev süreleri dolduktan sonra hayatlarını rahatlıkla idame ettirebilecekler.

Özel ordu mensupları, bölgenin koşullarına göre eğitilecekler. Şu anda bölgede şehit olan askerlerin çoğu 3 aylık bir eğitimin ardından görev yerlerine gidiyor.

PKK karşısında ne yapacağını bilecek, onların tekniğiyle savaşacak yeni kuvvetler, terörle mücadelenin eksiksiz yapılmasını sağlayacak teknik donanıma da sahip olacak.

Bölgedeki tüm istihbarat bilgileri de özel orduya anında aktarılacak.