Etiket: polis

Ey siz sahipsizler…

Hasan yedi yaşında.

Kapının önünde oturmuş karpuz yiyor. O koca karpuz dilimi onun ellerine sığmıyordur, kara bir kuzu gibi kafasını karpuza gömmüş sularını bileklerinden akıtarak ısırıp, çekirdeklerini de bitirim bitirim dişlerinin arasından kaldırıma tükürüyordur.

Bir şeyler düşünüyor olmalı o sırada.

Ya bir mahalle maçını, ya jantları nikelajlı bir bisikleti, ya da kimbilir belki de sınıfta saçını çeken o yaramaz kızı.

Aniden sokağa koşarak birileri giriyor, peşlerinde korkutucu kara kasklarıyla, elleri coplu polisler.

Hasan korkup evin içine kaçıyor.

Ama korkusuna rağmen yarısı ısırılmış karpuzu da elinden bırakmıyor.

Polisler de peşinden giriyorlar Hasanların evinin avlusuna.

“Terörist” Hasan’ın kendilerine “taş attığından” ya da “örgüt üyesi olduğundan” şüpheleniyorlar demek ki.

O sırada içeride uyuyan babası oğlunun sesine uyanıp dışarı fırlıyor.

Polislerle karşı karşıya geliyor.

Oğlunun korktuğunu görünce çok hiddetlenmiş olmalı, polislere “ne yapıyorsunuz” diye bağırıyor herhalde.

Polislerden biri de silahını doğrultup Hasan’ın babasını alnından vuruyor.

Baba, şimdi komada.

Alnından vurulan baba, kardeşi öldürüldüğü için Güneydoğu’dan Mersin’e göç etmiş.

Ama bu ülkede onun gibilere kurtuluş yok.

Onlar sahipsizler.

Onlar gazetelere haber olmayanlar.

Onlar hesabı sorulmayanlar.

Onları bir mezrada roketle patlatabilir, bir piknikte ensesinden vurabilir, bahçesinde tarayabilir, bir hapishane avlusunda basket potasına asabilirsiniz.

Kimse aldırmaz.

Zengin değiller, ünlü değiller, bir bildikleri, tanıdıkları yok.

Cenazelerine bir iki akrabadan başkası katılmaz.

Gömülür ve unutulurlar.

Biz, onları unutturmayız.

Biz onları unutmayız.

Bu ülkede bir çocuğa dokunulduğunda, bir çocuğa kötülük yapıldığında, bir çocuk öldürüldüğünde, korkutulduğunda, biz varız.

Biz aslında sadece bunun için varız.

O sahipsizler için varız.

Elimizin yettiği, gözümüzün gördüğü, kulağımızın duyduğu her vahşetin peşine düşeriz.

Birisi bir çocuğa, bir sahipsize, bir kimsesize kötülük ettiğinde, kötülük etmeyi düşündüğünde korksun istiyoruz, “bunu şimdi yazarlar” diye içlerine bir korku düşsün istiyoruz.

Kötülük eden her kim olursa olsun, ne kadar güçlü olursa olsun, karanlıkların içine saklanmakta ne kadar mahir olursa olsun, onu bulup ortaya çıkartmak, hesabını sormak istiyoruz.

Bu ülkenin sahipsiz insanları, başlarına bir dert geldiğinde bizi arasın istiyoruz.

“Taraf diye bir gazete varmış, kimsenin sahip çıkmadıklarına sahip çıkarmış” desin istiyoruz.

Bizim hayalimiz, isteğimiz, varlık nedenimiz bu.

Sahipsizlere kimsenin dokunamayacağı bir ülke olsun burası istiyoruz.

Hasan oturmuş karpuz yiyormuş.

Yedi yaşında bir oğlancık.

Babasını vurmuşlar.

Anayasa’nın değişmesini, barışın olmasını, demokrasinin gelmesini, ordunun ve yargının vesayetinin sona ermesini bunun için, bu sahipsiz insanlar, bu sahipsiz çocuklar sahipsiz kalmasınlar diye istiyoruz.

Kimse onları korkutamasın, canlarını yakamasın, öldüremesin diye istiyoruz.

Canı yanan bir çocuğun haberini eğer bir gün bir başbakanın, bir politikacının, bir generalin sözlerinden daha küçük görürsek sayfamızda, o gün bize lanet edin.

Ama emin olun öyle bir gün olmayacak.

Ey bu ülkenin sahipsizleri…

Biz olduğumuz sürece sahipsiz değilsiniz.

Sizinle biz birbirimizin sahibiyiz.

Babası bir iyileşsin, Hasan’ın kapısının önünde karpuzunu yerken bir resmini çektirip altına da “Hasan’a dokunanı yakarız” diye yazacağız.

Yedi yaşındaki Hasan sizden değil, siz Hasan’a dokunmaktan korktuğunuzda biz rahat edeceğiz.

Taraf

Yandaş Medya Kanal D’den Çarpık Haber

kanald-birand.jpgMilliyet Gazetesi’nin bugün yayınladığı ‘Fotokopi belgelerde iki farklı muamele’ başlıklı haberde geçen bilgileri çarpıtan KanalD Haber, “Emniyet içindeki F tipi yapılanmaya mensup olduğu ileri sürülen polisler belgenin fotokopi olduğu gerekçesiyle soruşturmadan kurtulduklarını” ileri sürdü. Oysa olay İşçi Partisi’nin kamuoyuna sunduğu ve savcılığa suç duyurusunda bulunduğu Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesindeki sözde Fethullah Gülen Cemaatine yakın polis örgütlenmesi adıyla (F Tipi) bir yapı oluştuğu iddialarından üst düzey Emniyet yetkililerinin herhangi bir hukuki işleme tabi tutulmamalarıyla ilgiliydi. İşçi Partisinin iddiasıyla ilgili listede adı geçtiği için başvuruda bulunan Başkomiser Ömer Zeren, listeyi ve belgeye hazırlayanlar hakkında suç duyurusunda bulundu. Bunun üzerine Ankara Cumhuriyet Savcısı Mehmet Cihan Kısa; EGM’ye 8 Mayıs 2008’de yazı göndererek, ilgili müdürlerin iftara ve hareket, görevi kötüye kullanmadan suçlandıkları gerekçesiyle ön inceleme yapılmasını istedi. EGM’nin daha sonra hazırladığı raporunda ise ‘imzalar, paraflar ve adı geçenlerin el ürünü olmadığı yönünde’ tespit yapıldı. F Tipi polis listesi diye iddia olunan belgeye hazırladığı gerekçesiyle ön inceleme ve soruşturmadan kurtulan isimler ise; EGM Genel Müdürü iken emekliye sevk edilen Necati Altıntaş, İbrahim Selvi ve Mevlüt Demir ve Mehmet Akdeniz idi.

Kanal D Haber Milliyet’in bugün verdiği haberini bile çarpıtarak; F Tipi listesinde adı olduğu iddia olunan başkomiserin beraat ettiği yönünde anlaşılacak bir çarpık habere imza attı.