gül hazin, sümbül perîşan… bağzârın şevki yok;
derdnâk olmuş hezâr-ı nağmekârın şevki yok;
başka bir hâletle çağlar, cûybârın şevki yok;
âh eder, inler nesîm-i bî karârın şevki yok;
geldi ammâ neyleyim, sensiz bahârın şevki yok.
farkı yoktur giryeeden rûy-ı çemende jalenin,
hun-ı hasretle dolar câm-ı safâsı lâlenin,
meh bile zücretle âguşunda ağlar hâlenin,
gönlüme tesiri olmaz âteş-i seyyâlenin…
geldi ammâ neyleyim, sensiz bahârın şevki yok.
ruha verdikçe peyâm-ı hasretin her bir sehâb
cana geldikçe temâşâ-yı ufukdan pîç ü tâb
ihtizâz eyler çemen, izhâr eyler bin ızdırâb
hem tabîat münfail hecrinle hem gönlüm harâb
geldi ammâ neyleyim, sensiz bahârın şevki yok.
Recaîzâde Mahmud Ekrem