Etiket: sevda

neşet ertaş – nedir bu başımda bu sevda nedir?

nedir bu başımda bu sevda nedir (oy)
yandım ataşıña ben gaç senedir
sevdiğim derdime derman sendedir (oy)
derdimin dermanını ver de öyle git

goñül mecnun olmuş çölde geziyor
talih galem olmuş gara yazıyor (oy)
gün geçtikçe yārelerim azıyor
mevlâyı seversen sor da öyle git

eyüp gibi yārelerim azıyor
mevlâyı seversen sor da öyle git

bülbül gibi ahım kaldı güllerde
baykuş gibi öttüm viran yellerde
bir garibim kaldım gurbet ellerde
perişan halimi sor da öyle git

ñ

Yandım yandım ahhhh ki ne yandım! / Bana yeniden şarkılar söyleten kadın / Baka baka doyamadım

Özledim seni, düştüm yollara
Açtım gönlümü rüzgarına
Bir hayaldi sanki, bir macera
Yıkıldım. Kelimeler paramparça
Yandım, Yandım
Yandım yandım ahhhh ki ne yandım!
Bana yeniden şarkılar söyleten kadın
Baka baka doyamadım, hem kokladım da
Sarhoşluğu geçmedi hala
İçimde sevdan
Hala hoş bir havan var
Ne güzel adın
Bir çizik attın gönlüme, kanattın.
Yandım, Yandım
Yandım yandım ahhhh ki ne yandım!
Bana yeniden şarkılar söyleten kadın
Baka baka doyamadım, hem kokladım da
Sarhoşluğu geçmedi hala
İçimde sevdan
Seni görebildiğim yer rüyalar artık.
Deli diyorlar bana


Besteciler: Mahmut Mazhar Alanson / Ozan Colakoglu
Sanatçı: Mazhar Alanson
Albüm: Türk Lokumuyla Tatlı Rüyalar
Çıkış tarihi: 2002
Tür: Pop

Sevda illetinden açma söz bana, O illet bana bir nar idi gitti

Kerem kıl ey saki verme yüz bana
Gönül o yüzlerden farıdı gitti
Sevda illetinden açma söz bana
O illet bana bir nar idi gitti
Evvelden gül gibi olurdum handan
Şimdi bülbül gibi kalmışım giryan
Ya nice ağlayıp etmeyim efgan
Yarim sadakatli yar idi gitti
Yarin cemaline muvafık ismi
Hüsnüne düşmüştür mutabık ismi
Ne zaman okunsa bir âşık ismi
Derler ki bir Emrah var idi gitti

Söz: Erzurumlu Emrah
Beste: Uğur Işılak

farımak (Ar. fāriġ “bir şeyden vazgeçen kimse” ve karı-mak “yaşlanmak” fiilinin karışmasıyle ortaya çıkmış olabilir(-den) E. T. Türk. ve halk ağzı. 
1. Bezmek, bıkmak, usanmak, vazgeçmek: Gönül farımadı güzel sevmeden / Ak göğsün bendi de gümüş düğmeden (Karacaoğlan). Yolum yokuşa dayandı / Farıdı gönlüm farıdı (Âşık Veysel). 
2. (–) Yıpranmak, ihtiyarlamak, eskimek: Cism içinde can imişsin bir zaman / Vaktin geçmiş farımışsın sevdiğim (Erzurumlu Emrah).

muvâfık(ﻣﻮﺍﻓﻖ (Ar. muvāfaḳa“uygun olmak”tan muvāfiḳ
1. Uygun, münâsip: En muvâfık hareket bu idi (Hüseyin R. Gürpınar). Necip hemşîreme pek muvâfık, fakat hemşîrem Necib’e hiç lâyık değildir (Mehmet Rauf). 
2. i. Aynı tarafı destekleyen, aynı görüşü paylaşan, birbirine muhâlif olmayan kimselerden her biri: “Muvâfık, muhâlif hepsi salonda idi.” 
ѻ Muvâfık bulmak (görmek)Uygun görmek: İşi yine doğrudan doğruya Talat Hanım’a açmayı muvâfık buldu (Hüseyin R. Gürpınar). Muvâfık gelmek: Uygun, elverişli görünmek. Muvâfık olmak (düşmek): Uygun olmak:Bu hâle hükm-i tabîat demek muvâfık olur (Abdülhak Hâmit). Bu hareketi îcâb-ı sadâkate muvâfık düşmüyordu (Hüseyin R. Gürpınar).

mutâbık(ﻣﻄﺎﺑﻖ (Ar. ṭabḳ “uygun gelmek, rast gelmek”ten muṭābiḳ
1. Herhangi bir konuda karşılıklı olarak anlaşmaya varan, anlaşan, birbiriyle uzlaşan. 
2. Uygun, münâsip, muvâfık: Bu vâkıa mutâbık-ı hakîkat olmaktan uzak bir dalâlettir (Kâtip Çelebi’den Seç.).Benim cihandaki hâlim buna mutâbıktır (Abdülhak Hâmit). 
ѻ Mutâbık kalmak: Karşılıklı olarak anlaşmak, uzlaşmak, uyuşmak: Üçü de bu karârın üzerinde mutâbık kaldı(Aka Gündüz). Eğer denildiği gibi dâvâ fikir suçu dâvâsı ise bunun üzerinde mutâbık kalmak lâzımdır (Burhan Felek). Mutâbık olmak: Anlaşmak, uymak.

 

ukbâ ne demek? ﻋﻘﺒﻰ

(ﻋﻘﺒﻰi. (Arapça ‘uḳbā) Öbür dünya, âhiret: 

Ne dünyâda ne ukbâda

Gönül bir özge sevdâda

Demâdem fikr-i Mevlâ’da

Gönül eğlenmez eğlenmez 

(Aziz Mahmud Hüdâyî). 

Ukbâda pâye almağa sâî olan kişi

Dünyâda doğrulukla görür bence her işi 

(Abdülhak Hâmit). 

Ne çâre ki âileden onu en son gören o olmuş ve bu değerli adam ukbâ hayâtına geçip gidivermiştir (Sâmiha Ayverdi).

Neye yarar sevdadan uzak olan, Yaşayan ölüdür Allah etmesin / Kapını çalmadan ölüm haberi, Sev seveni gözün açık gitmesin

Sevdayı çekip de gönülü bilen
Gönülsüzün kollarında yatmasın
Neye yarar sevdadan uzak olan
Yaşayan ölüdür Allah etmesin

Kerem’den, Mecnun’dan, Kamber’den beri
Sevda çeken bilir, gönüllü yari
Kapını çalmadan ölüm haberi
Sev seveni gözün açık gitmesin

Aşk irade gönüller sultan olsun
Gönül aradığın gönlünce bulsun
İsterim ki herkes muradın alsın
Zalim felek buna mani olmasın

Garibim gönülsüz yare varılmaz
Gönülsüz gövdeye kollar sarılmaz
Ömür biter buna karşı durulmaz
Ömür bitsin, bu sevdalar bitmesin Okumaya devam et “Neye yarar sevdadan uzak olan, Yaşayan ölüdür Allah etmesin / Kapını çalmadan ölüm haberi, Sev seveni gözün açık gitmesin”

Neşet Ertaş: aksine çark ettin devran-ı felek, hep havaya gitti çektiğim emek

(aman) Anladım evelden böyledir takdir
Gider bu ayrılık (ayrılık) başaca böyle
Aradım derdime bir çare yoktur
Yoksa tecelli-i kader mi böyle (böyle)
Aradım derdime bir çare yoktur
Yoksa tecelli-i kader mi böyle (böyle)

(aman) Aksine çark ettin devran-ı felek (felek)
Hep havaya gitti (zalım of) çektiğim emek
Sevda çöllerinden ah yar diyerek
Mecnun da gezerdi ben gibi böyle

Neşet Ertaş

sendelesen bile bazı yürümek var ya / oh ne rahat deyiverip yayılmak varken

Sendelesen bile bazı yürümek var ya
Oh ne rahat deyiverip yayılmak varken
Kim demiş köşe başında tezgah kurmuşlar
Düşmüş işportalara sevda gibi sevdalar

Doğuştaki o muhteşem güzellik bile
Nereden gözlersen gözle
Dolu dolu gözyaşı ile kan ile terle
Değil mi ömrüm

Ömrüm
Ömrüm
Ömrüm!

Elalemdir neler derler yaşamak var ya
Öküz altında buzağı aranırlarken
O ki bir an içindir tuz basılır yaralara
Hasretlerden süzülünür sevda gibi sevdalara 

sevda nedir bilmeyeninin vay haline vay

herkes sevdiğini tanır sesinden, senin muhabbetin beni has eden
sevda-nedir-bilmeyeninin-vay-haline-vay

sevda nedir bilmiyeninin vay haline vay vay
akan yaşı silmiyenin vay haline vay vay
benzi solup gülmeyenin vay haline vay vay
karlar yağar dağlarına vay haline vay vay

bulup yârin almayanın vay haline vay vay
bağda gülü kalmayanın vay haline vay vay
yâr aşkıyla çalmayanın vay haline vay vay
karlar yağar dağlarına vay haline vay vay

kerem olup yanmayanın vay haline vay vay
aslı gibi kanmayanın vay haline vay vay
bu dünyada onmayanın vay haline vay vay
karlar yağar dağlarına vay haline vay vay

sen gülersen gül açılır yaz olur sen ağlarsan hayat karlı dağ olur

sen gülersen gül açılır yaz olur, sevenin gönlünde güller kurumaz