Yürek Selânik: Çok korkak, çok korkmuş durumda: İkisi de ellerinde silâh birbirlerine kuru sıkı böbürleniyorlardı, amma ikisinde de yürek Selânik olduğunu biz karşıdan görüyorduk (Hüseyin R. Gürpınar)
lakin bunlarda yürek selanik olduğundan ayı orman içinden baş gösterir göstermez ikisi birden şaşırıp kalmış ve birisi nasılsa civarda bulunan bir ağaca tırmanabilmiş ise de diğeri buna dahi muvaffak olamayarak ve fakat insan ölü gibi uzanır yatar ise ayı kendisine ilişmeyeceği fıkrasını tahatturla ölü gibi uzanıp ve nefesini kesip yatmış.” (ahmed midhat efendi)
Güzel Şah’tan bize bize bir dolu geldi
Bir sen iç sevdiğim bir de bana ver Hünkar Hacı Bektaş Veli’den geldi
Bir sen iç sevdiğim bir de bana ver
Payım gelir erenlerin payından
Muhammet neslinden Ali soyundan Kırkların içtiği engür suyundan
Bir sen iç sevdiğim bir de bana ver
Herkes sevdiğini bilir sesinden
Dostun muhabbeti beni has eden Salman‘ın keşkülünü doldur bu sudan
Bir sen iç sevdiğim bir de bana ver
keşkül(ﻛﺸﻜﻮﻝ) i. (Fars. keşkūl) : Eskiden gezginci Kalenderî dervişlerin halktan aldıkları yiyecekleri karışık olarak içine koydukları, Hindistan cevizi kabuğu veya abanozdan yapılmış, 20 – 30 santim boyunda, iki yanından geçirilmiş bir zincirle omuza asılan kayık biçiminde kap, keçkül.
(her dem ey) her dem ey zalım felek sineme dokunma benim
(ah her dem ey) ah her dem ey zalım felek sineme dokunma benim (taş mı sandın) taş mı sandın yüreğim kal’a mı bedenim
her dem ey zalım felek sineme dokunma benim taş mı sandın yüreğim kal’a mı bedenim ah aman ah aman aman aman aman aman aman aman zalım bir zaman ah gider o yara habar ah gider o yara habar
yar da yanar bir zaman ah aman aman aman aman aman (tenha gecelerde) tenha gecelerde beni eylesin teselli
tenha gecelerde beni eyler mi teselli (baykuş sesini) baykuş sesini bülbül-ü şeydaya değişmem
tenha gecelerde beni eyler mi teselli baykuş sesini bülbül-ü şeydaya değişmem